şarkıyı efsane yapan birçok faktör var. bunlardan biri giriş melodileri. kesinlikle merak ettirip moda sokarak kendini dinletiyor ve iyi bir parça dinlemeye hazırlıyor.
ikincisi ozan çolakoğluna ait aranjmanı. artık çok geç yalvarma / yürekli olmadan, meydan okumadan / yanlış zaman, yanlış insan / kıyamete kadar kapattım kalbimi / oooooo oo oo oo / azar coşar deli gönül... diye başlayan bu kısımların hepsinde farklı bir melodi var. düzenleme ve geçişler çok başarılı.
üçüncüsü yıldız tilbeye ait sözleri. basit, ama kendini tekrar etmiyor. ve sözler bütününde gerçek bir özlemi anlatıyor. aranjmanın başarısı sayesinde de sözler basit gibi durmasına karşın, içinde geçen neredeyse her kelimeye odaklanabiliyoruz.
dördüncüsü tarkan'ın sesi. hiçbir aşırılık yok. ne a-acaipsin'deki hınzır tonlamalar ne de dön bebeğim'deki full naiflik. böyle baştan sona akan, kendini hissettirmeyen, daha doğrusu şarkıdaki bütünlüğün önüne geçmeyen bir sadelik var. öyle ki geçişlerdeki nağmeler bile, şarkıdaki genel havayı bozmuyor.
beşincisi klip. aradan 30 yıl bile geçse, eğer bu klibi vaktinde gördüysek aklımızdan çıkmadığını fark edebiliyoruz. sepya mı denir bilmiyorum, kahverengi tonlarında bir filtreyle kış güneşi efekti vermişler.
Tarkan'ın kesinlikle en iyi şarkısıdır.
Öyle olmasa 15 hafta boyunca Kral Pop'ta 1 numarada kalmazdı öyle olmasa Tarkan'ı hiç sevmeyenler bile bu parçayı takdir etmezdi öyle olmasa gençler klibinden etkilenip cama taş atmazdı.
Net söylüyorum çok ciddiyim bu şarkıyı beğenmeyenin kulak zarına sokayım.
an itibarı ile tüm kasvetiyle odama birkaç dakikalığına göz kırpıp kaybolan güneştir. duygulandırmış, 25 yıl öncesine götürmüştür. yoruldum her bulduğumda kaybetmekten seni...