hala bekar olsamda ve ortada bir eş adaylığına aday adayı bile olmasa da; yıllardan beri en büyük hayalimdir kız evlat... her fırsatta dile getiririm bunu. belki de tanrı biliyordur böylesine nadide bir çiçeceğe, böylesine değerli bir varlığa, meleklerin dünyadaki yansımasına babalık yapıp da yuvadan uçmasını izlemek hiç de kolay olmayacaktır benim gibi biri için.
şimdi düşünürken bile hissediyorum nasıl içim kan ağlardı ruhum boğulana dek o kanın içinde, en ufak bir acısını bile görsem bebeğimin, meleğimin, prensesimin.
ama hayatındaki herşey onun tercihi olacaktır elbette, ben ancak ona kendi tecrübem doğrultusunda yok gösterebilirim. Ermiş kitabında halil cibran'ın yazdığı gibi çocuklar bizim malımız değildir, onlar sadece bizim vesilemizle dünyaya gelir. tanrıdan tek dileğim bir gün bana bir kız evlat nasip ettiğinde, prensesime o sonsuz basireti ile hep yol göstersin. attığı her adımda meleğimle beraber yürüsün. böylece meleğim de tanrısal bilgeliğin ışığında hep en doğru kararları versin.
"Al buyur bundan sonra senin malındır." der gibi.
Kızımı kiminle evlendirmezdim derseniz ama; kısmet işlerine biz karışamıyoruz maalesef.. ne desek de kâr etmez.