kız lan bu ! hangi akla hizmet elin memleketlerine gönderip güya orada okutmanın peşine falan düşüyorsun. savunulacak hiç bir yanı yok. modernlik kisvesi altında kızının zapdedilemeyen ruhunu özgür bırakmak beraberinde nasıl sorunları getirir tahayyül bile edemiyorum. gerçi bu babalar amiyane tabirle gevşekler. yani kızlarının hangi yabancı ile french kiss yaptığı ilgilendirmez bu babaları. önemli olan onlara göre kızlarının istediğini yaşamasıdır. yani o kızcağızın istediğini yaşaması için elin memleketlerine göndermene gerek yoktu be, burada da biz o istekleri yerine getirirdir bro. genç ve dinamik bir nüfusuz sonuçta.
nihayetinde bilindiği üzere erasmus, sadece dil ve kültür kapsamlı bir eğitim programıdır. ve lâkin, cemaat dediğimiz toplulukta(burada cemaatten kasıt umuyorum ki doğru anlaşılır. hani şu "abilere", "ablaların" yâr atandığı cemaatimiz...) kızına kocasını bile cemaat bulur falan.
zira erasmur gevşek olmayı sağlamaz. erasmus eşittir eğitimdir.
her namuslu türk kızı erasmustan faydalanabilir. imkanı varsa faydalanmalıdır da. imkan olduğu halde kızını göndermeyen baba biraz gerizekalıdır zaten.
kızının zencilerle kalmasına da izin verir, sorun yok. çağdaş ve elitist bir babanın çağdaş ve kemalist bir kızıdır. cemaate emanet edeceğine gurup çalışmalarına meze olmasında bir beis görmeyenler kızlarını gönderebilirler. fransa da çok zenci var mesela, babalara ya da baba olacaklara duyurulur.
şerefsiz babadır. bir kız dil öğrenmek için yabancı ülkeye gönderilmemelidir. kız dediğin kırıp dizini oturmalıdır. hatta yabancı dil öğrenmemelidir bile. ne yabancı dili, bir kız okumamalıdır. hatta ne okumaması kızlar diri diri toprağa gömülmelidir. ve ötesidir hatta berisidir zihniyetine ters düştüğü için gevşek olarak nitelendirilen baba. işte böyle sözlük.
mesele zencilerin arasına göndermekse kızını ve kendini bilmez bazıları "elitist babanın, kemalist kızı" olarak bakıyorlarsa olaya eldeki örnekler işe yarayabilir. misal mi?
sayın başbakanımızın küçük kızı sümeyye hanım ablamız bildiğim kadarıyla amerika ve ingiltere'de eğitim gördü uzun yıllar. ve uzaktan bakıldığında pek de kemalist gibi durmuyor hani...
edit: amerika ve ingiltere'deki zenci nüfusun yoğunluğu için de fetişi olan, kendilerine ilgi duyan araştırsın. benim ilgi alanım dışında kalıyor da...*
michelangelo ya da Albrecht Dürer olabilir. o kadar da dedim bu erasmus'un gözleri fıldır fıldır bakıyor diye ama nafile. rönesans dediler bilim dediler gitti gül gibi kızlar.
yani eğitim hakkı ellerinden alınmış insanların yurtdışına gitmelerini örnek verenlerin çapları belli zaten burada. tartışmaya dahi gerek duymam. onlar kızlarını göndersinler zamanı geldiğinde.
sınavlarda dönen dolaplarla eğitim hakkı elinden alınanların, azerbaycan'da, bulgaristan'da okumalarını örnek olarak kabul etsek de lisans eğitimini amerika'da tamamlayıp üzerine "ingiltere'de okumak" sosu ilave edenler için "eğitim hakkının elinden alınması" algısında olan metabolizmaların anlamakta zorlandığı babadır.
marangoz keseri mi diyorlardı bu hep kendine yontan cinse? evet işte öyle bir halet-i ruhiye hasıl olmakta belli bir tebada. marangoz keseri misali, elde yok ve avuçta tükenmişken dahi kendilerine yontuyorlar.
geçmiş olsun dileklerimiz babaya değilse de babayı görenlere gelsin; algı yolu iltihaplanması, modern çağın, ciddi hastalıklarından bir tanesi...
yetiştirdiği evladına her zaman güvenen babadır. kızının da insan olduğunu çiğ süt emdiğini bilir ve yanlış bişey yaptığında kızına destek olmayı da bilen babadır ayrıca. ve başka ülkelerde yaşayan insanların da sadece sevişmediklerini ve yiyişmediklerini bilir, onların da insan evladı olduklarını bilir. selam eder ellerinden öperiz.
Mervelere emanet etseydi daha iyiydi dedirten babadır.Resmen kızını porno yıldızı olsun diye yurtdışına yollamıştır.Yalnız sana para yollamayacak kendisine harcayacak babası onu bilesin.
(bkz: tebrikler donuza eklenmeye hak kazandınız)
Kızını gerektiği gibi yetiştiren ve ona güvenen babadır.
Öte yandan saldım çayıra mevlam kayıra babaları da maalesef vardır.