karısının ölümüyle kızına duyduğu cinsel arzuları açığa çıkaran ve kızıyla istediği günler birlikte olan babayı anlamak zorunda kalmaktır.
görüşme başlayana kadar çevredeki doktorların yoğun telkinlerine maruz kalınır, baba içeri girer ve birkaç yüzeysel bilgi alındıktan sonra kızına duyduğu cinsel arzularını ilk ne zaman farkettin sorusuyla yüzleştirilir, serin bir tutumla cevap verir:
kızım annesine çok benziyordu ona her baktığımda karımı görüyordum, onun bana ait olmasına dair yoğun bir istek duyuyordum.
belki sizin de bir fikriniz vardı belki öfkelendiniz ama varlığınızın oradaki sebebi babayı anlamaktı, mimiklerinize dahi sahip çıkarak babanın kendisini kötü hissetmesine mahal vermemeniz gerekiyordu.
hiç bir şekilde ne anlaşılmalı ne de kabul edilmeli bu durum. sapkınlıktır bu normal bir baba evladına karşı böyle bir duygu asla besleyemez isterse karısıyla tıpa tıp benzesin sırf cinsel dürtüleri yüzünden böyle bir şey yapıyorsa adi herifin tekidir başka bir açıklaması yoktur.
tamam anladım şimdi verin kafasını keseyim. anlamakta bu kadar engin olabileceksek, insanlık gömleğini üstümüzden çıkaralım, duygularımızı silelim, meee lemeye başlayalım. kimse o pezevengi anlamak zorunda değil.
aslında böyle insanlar daha doğrusu biyolojik olarak kızının babası, kızına ilgi duyuyor evet.
böylelerine küfür edemiyorum çünkü bu bir hastalık.
ne kadar küfür etsemde boş biliyorum.
bunları ya iyice bir psikolojik olarak tedavi edeceksin,
ya da toplumdan uzak tek başına yaşam süreceği bir yerde yaşama imkanı sağlayacaksın.
gelenek-göreneklerin, ahlaki ve hukuki kuralların çizdiği bir çerçeve içerisinde ve onların etkisiyle oluşan önyargıların güdümünde sağlanabilmesi, neredeyse imkansız olan uğraştır ve bu eylem, çoğunlukla bir uğraş haline bile gelmeden sonlandırılır.
bilim insanlarının ilkel toplumlar üzerinde yaptıkları kimi araştırmalar, hymen adı verilen kızlık zarının, kızın evliliğinden hemen önce ve çoğu kez bir törenle, kabilenin reisi, büyücüsü ya da bizzat kızın babası tarafından bozulduğunu ortaya koymuştur. lakin bu toplumlar, isimlerinin de ifade ettiği gibi ilkel toplumlardır. dar bir alanda, atalarından miras gelenek-görenekleriyle, ahlak anlayışı ile yaşam sürdüren, bilimden ve bizim anladığımız anlamda bir hukuktan bi-haber insanlar tarafından oluşturulurlar.
modern insan, gelenek-göreneklerine, yaşadığı toplumun ahlaki ve hukuki kurallarına bağlı, erdemli bir canlı olarak diğer canlılara ve yaşanılan dünyaya hükmetme gücünü; kendi duygu ve düşüncelerine, eyleme dönüşüm öncesinde hükmedebilmesi sayesinde kazanmıştır.
insan beyni, akla-mantığa uygun olan şeylerin ötesinde, yukarıda saydıklarımız da dahil türlü nedenlerle, olması mümkün görülmeyen ve hayal gücünün etkisiyle gelişen sınırsız düşünceyi, istese de-istemese de tahayyül edebilme ve analiz yeteneği ile donatılmıştır. bu nedenle de düşüncelerine gem vurma, biyolojik güdülerinin etkisiyle oluşan arzularını düşünsel anlamda engelleme gibi bir erke sahip değildir. ancak, düşünmek ile düşüncelerini söz ve eylemlerle ifade etmek farklı şeylerdir.
- dolayısı ile, 'kızına cinsel arzu duyan ve bu arzusunu ifade eden bir babayı anlamak' sıradan bir insanın değil akıl ve ruh sağlığı uzmanlarının işidir.
öylelerinin şeyini kökünden kesicen işte hatta şeyine pipet sokucan hatta testereyle minik minik doğrayacaksın. aklımda ne güzellikler var öyle adamlara karşı.
Yesilcam sinemasinin son zulmu.. O nasil bir filmdir.. Atlikarinca.. Izledim kanim dondu. Ixlefim agladim.. bu konu beni asti.. Susma hakkimi kullaniyorum..