şimdi ben bu ebeveyni anlayamıyorum. empati kurmaya çalışıyorum, çiçeklerle böceklerle konuşuyorum, tabiattaki güzellikleri hayran hayran izliyorum, hayata pozitif bakıyorum, hatta sabah sabah evin geriye kalanı gelene kadar asansör kapısını açık tutup daha yukarı katlardaki komşusuna eziyet etmeyi şiar edinmiş komşularıma bile gülüp geçiyorum ama bu ebeveyni anlayamıyorum. hangi saiklerle alev ismi koyulabilir? "kızım öyle güzel olsun ki bir bakan bir daha baksın" mı? yoksa "dudakları ateş misali olsun ki ileride mentos reklamında oynasın" mı? nedir sizin derdiniz? berdan mardini şu dizeleri size mi ithaf etti yoksa:
"senden çocuğum olsun istiyorum
gözleri senin gibi baksın
görenlerin içini yaksın bakışları"
edit: "kız o'nun kızı istediği ismi koyar; bize de bok yemek düşer" diyen sevgili arkadaşlarım! size can-ı gönülden katılıyorum, hepiniz canlarımsınız. koymasın demiyoruz zaten acaba ne düşünerek bu ismi koyar diye kafa patlatıyoruz ki gelecek nesillere miras kalsın.