meşakatli incelikli bir iştir. özellikle ev 26 metrekare'den ibaret ise.
bir süredir konuştuğum bir hatun davet edip duruyordu beni yaşadığı şehire. neyse biraz naz ettim ama gittim sonra. yedik içtik yedik içtik gece geç oldu evet gittik. kızcağız kendi yatağını tahsis etti bana kendisi salonda yattı. teşekkür ettim. yatıcam ama git gide en korktuğum şeylerden birinin başıma geldiğini kabullenmek durumunda kaldım. tuvaletim gelmişti. büyük tuvaletim. ve boyutları harbiden büyük gibiydi zira içimde gök gürültülü sağanak yağış vardı.
bu iğrenç konudan dolayı özür diliyorum. lakin her genç bu durumda ne yapılacağını bilmeli ki bir gün benim gibi hezimete uğramasın.
kız hala uyanık tuvalette salona bitişik direk salondan kapı açılıyor. yani büzüğün kontrolünü bi an kaybetsem tüm gürültü direk salonda. utanırım lan. gitmedim. dedim sabah 4-5 gibi uyanır giderim. kıvrım kıvrım kıvrandım ve uyudum. gece boyu sancılar yaşadım.
sabah 6 da uyandım. heh dedim gidiyim. kızı kontrol ettim uyuyor. ooh herşey on numara. neyse mutluluğa özgürlüğe saniyeler kalmıştı. buz gibi klozet kapağı bile moralimi bozamazdı. oturdum. tam o esnada bilek çıtırtıları duydum. kız ayaklanmıştı. su falan içecekti heralde. hasktir ya dedim napıcaz şimdi derken.. doğal gaz boru hattı patlamasına benzer bir ses çıkardım. bilek çıtırtıları şaşkınlıkla durdu. hissettim duvarın ötesini.
derin bir çaresizlik, bir iş işten geçmişlik yaşadım. kız ağır ağır yatağına döndü duyuyorum. ben ayak çıtırtısını duyuyosam benim götümden çaldığım ıslık nasıl duyulmasın.
keşke orda bitseydi hikaye.
artık o haltı yemiş olmanın verdiği rahatlıkla saldım dostlar. neyse kalktım. meğersem içimde koca bir tomruk varmış bütün sancıyı o yapıyormuş. sifonu 3 kere çekmeme rağmen gitmedi. gözlerime inanamıyorum lan bu benden nasıl çıkar diye. zaten uykuluyum gözlerimi ovuşturuyorum falan. bu arada artık kızın 3 sifon sesinden çıkaracağı anlamları düşünmüyorum bile. burdan sonrasına detay vermicem. ama hallettim sorunu.
bir süre kendime gelemedim. ertesi sabah kızın yüzüne bakamadım bi süre. neyse ki kız olgun çıktı da pek belli etmedi.
ama bildiğiniz sıçtım yani.
siz siz olun ne yapın edin sabredin. benim gibi sıçmayın.
edit: yoğun eleştiriler üzerine söylemem gerektiğini hissettim. kız çok ısrar etti salonda yatmak için burası daha sıcak oluyor zaten falan dedi. iyi o zaman dedim.
fırçayla güzelce temizleyeyim, ne olur ne olmaz derken, son derece yıpranmış bir tuvalet fırçasının kafasını istemeden koparıp mahcup olmak gibi vakalara yol açabilir. o yüzden çok mecbur kalmazsanız yapmayın.
bu kadar buyutuldugune anlam veremedigimdir. su an ciddi ciddi kaslarimi cattim dusunuyorum nasil bir psikoloji bu yarabbim diye. boyle sacma sapan dusuncelere sahip toplumdan nasil duzgun iliskiler ciksin ki. yazik cok yazik. eger insanlar bunu sakasina soyledigini zannediyorlarsa durum daha da vahim.
bir sıçmak konusu üzerine tez hazırlatan girişimdir.
O ne kadar yazı lan? kızın evinde başka kızla sex yapmayı bile 3 cümlede tarif edebilen bir toplumdan bu hale ne zaman geldik biz? insan okuyacak bunu insan, çık dışarı oksijen al biraz.
Teşekkürler hem çok güldüm hemde ders niteliğinde bir yazı olmuştur. Ama sanki artık tuvaletim yokken bile tuvaletim varmış hissine kapılma korkusu sardı şimdi de beni.
eğer birazcık hasta bi ruh haline sahipseniz kız hakkında acayip bilgiler elde edebilirsiniz. pis midir temiz midir.
düzenli midir. makyaj malzemelerine bakarsın ileride seni batıracak kadar çok mu abartı takılır yoksa kararında mıdır.
hele ki lavabonun altındaki dolapta çilek aromalı oda parfümünü bulursanız anlayın ki o çilek kokusu kızın kakasından
gelmiyor spreyden geliyor.
neyse çok karıştırmayın lan siz gene de. ben heyecanım geçsin diye takılırım.
aramizda android olmaya calisanlari gosterendir. tutun tuvaletinizi o zaman ne haliniz varsa gorun. kendi adima ben boyle basliklar acanlari bir kasik suda bogmak istiyorum. asin sunlari artik.