yitirmeye yüz tuttuğumuz aile değerlerimizi tekrar hatırlatan başkandır.
kendisi bu davranışıyla toplumun alışık olduğu ikiyüzlü siyasetçi kavramından uzak olduğunu bir kez daha göstermiştir. çünkü toplum olarak biz de ikiyüzlüyü insanlarız.
bu adamın ailesiyle tatil yapmasını uygun bulmayan insanlar, tuttukları yastan dolayı elazığ depereminden bugüne kadar hiç gülmemiş, bir arkadaşıyla buluşmamış, günlük hayatı yaşamamıştır. bu kadar duyar kastıklarına göre öyledir diye düşünüyorum. yoksa insani duygular sadece oturulan makamlarda mı depreşir?
şimdi vicdanlara sormak istiyorum. 2 gün önce 8 tane şehit verdik. kaç kişi bu şehitlerden bir tanesinin adını internete bakmadan hatırlıyor?
depremde kaç kişinin öldüğünü bile ertesi günü unutan insanların kimseye eleştirmeye hakkı yoktur.
önceden de böyle hep şekilci idik hep böyle kaldık.
sadece politikacı değil aynı zamanda babadır. adam 2 defa seçim kazandı. ilk kazandığı seçim hiçbir ahlak kuralına uymadığı halde iptal edildi. buradaki ahlaksızlar da bunu savunup durdular. ikinci defa daha ezici çoğunlukla gene seçimi kazandı. bu sefer bu ahlaksızlar başladılar yok tatile gidiyor yok deprem bölgesine gidip ertesi gün kayak yapmaya gidiyor diye ampır ampır konuşmaya. eleştirilmesin demiyorum ben de bol bol eleştiriyorum bunu. ancak bizim durumumuz ile bu goy goycuların durumu çok farklı. biz gerçekten hizmet beklediğimiz için oy verdiğimiz halde eleştiriyoruz. bunlar ise efendilerinin talimatı gereği her buldukları fırsatta saldırma amaçlı yapıyorlar.
bunlara neden ahlaksız diyorum ? aynı arkadaşlar şehitlerimizin olduğu gün açılan köprülerin üzerinde göbek atılmasına ses çıkartmayanlar veya bizzat köprüye gidip göbek atanlar. aynı arkadaşlar birçok şehidimizin olduğu günün ertesi gün reyizlerinin kızının görkemli düğününe ses çıkartmayan tipler. aynı arkadaşlar gene onlarca şehidimizin ve ışid saldırılarının olduğu günün ertesinde kutlamalar yapılmasına ses çıkartmayıp tek kelime etmeyen tipler.
şimdi gelmişler "madem kızınla vakit geçirmek istiyorsun istifa et" diyorlar. arkadaşlar herkesin aile ilişkileri para üzerine kurulu değil. kimisi kızına trilyonluk düğünler yapar hatta şahit olarak genel kurmay başkanını falan getirtir. onun ailesi para akmaya devam ettikçe aile şefkatine ihtiyaç duymaz. kimisi de böyle milletin parasını yemeyi alışkanlık haline getirmediğinden maneviyata daha çok önem verir. tabi bu tipler aradaki farkı idrak edecek kadar olgunlaşamadıklarından yadırgıyorlar böyle şeyleri. bir de yeterince paran var bırak belediyeyi diyenler var. insanına aklı yerinden oynuyor anasını satayım. lan sizin alıştığınız gibi "yemeye" gelen belediye başkanları devri bitti. ankara ve istanbul eli "uzun" adamlar tarafından değil eli "kısa" adamlar tarafından yönetiliyor çok şükür artık..
