kızılbaş terimi 15. yüzyıldan 19. yüzyılın sonlarına kadar anadolu ve rumeli'de yaşayan taşralı aleviler için kullanılmıştır. şehirli aleviler kendilerini daha çok bektaşi olarak tanımlanmışlardır. kızılbaş terimi safevi hanedanı sah ismail ve taraftarlarının kızıl taç/kızıl sarık takmalarından gelmektedir. osmanlıya karşı öz be öz türkmen soyundan gelen sah ismail'inyanında yer alan aleviler de bu nedenle kızılbaş olarak nitelendirilmişlerdir. ancak hakim kültür (sunni yaklaşım) ve devlet (osmanlı) sürekli olarak kızılbaşları baskı altında tutmuş ve olur olmadık yakıştırmalarda bulunmuşlardır. ve budurum zaman içinde kızılbaşların kendilerini aleviolarak tanımlamasına neden olmuştur. alevi kelimesi 19. yy'ın sonlarında ortaya çıkmıştır. o zamana kadar alevilere kızılbaş veya bektaşi denmektedir.
iran değil azerbaycan tarihinin bir güruhu. büyük selçuklulardan başlayarak pehlevilere kadar iranı türkler yönetti. akkoyunlu, karakoyunlu, sefevi (kızlıbaş), afşarlar, kacarlar hepsi azeri türk devletleriydi.
yavuz sultan selime baş kaldıran güruh. reis kuru gürültüye papuç bırakır mı ap çaldıran savaşında 2 saat gibi sürede ütü paket yapılıp o zamandan bu zamana iflahı kesilen oluşum.
sünni kesimin bunu söylediği anda çileden çıkan topluluktur. hayır yani hassan sabah ve onun müridlerinin kurduğu oluşuma neden kızıyolar onuda anlamış değilim. yazık..
sünni kesim ötekileştirmek için kullanmıyorsa bu tanımı çileden falan çıkmayan topluluktur. ayrıca hassan sabbah'la arasında kaç yüzyıl var kızılbaşlığın bir bilsen. hassan sabbah dünkü çocuk sayılır.
kesinlikle uzak durduğum bir bardak çay ısmarlamadığım çay ısmarlayaların bile çayını içmediğim güruhtur. benden uzak allaha akın olsun diyeceğim ona da yakın değiller..
türkiye deki alevilerin pek hoşlanmadığı kelime. hatta hiç hoşlanmadığı kelime. ama ilginç bir şekilde kendi aralarında birbirleri için bu kelime kullanıyorlar.
ama yine de siz demeyin, zülfoyu sokabilirler bir anda.