samimiyetsiz bir başkana sahip olmuş. bu kadarını beklemiyordum. 50000 çadır stoğumuz vardı diyorsun. avrupa'nın 2. büyük bilmemneyi diyorsun. yahu biz avrupa'nın en çok nüfuslu ülkesiyiz ve deprem kuşağındayız. bir istanbul depreminde o 50000 çadır kime yetecek be adam. bi siktir git afedersin ya.
afeti yaşayan vanda depremzelerin çadır alabilmek için kilometrelerce kuyruk oluşturmasının sebebinin sorulması üzerine deprem bölgesinde yüz yirmi bin çadıra ihtiyacın olduğunu, stoklarında elli bin çadırın bulunduğu utanmadan sıkılmadan açıklayan başkana sahip kurum.
aldığı bağışlarla çadır stoklamak yerine, mezar kazmak için kazma kürek ve kefen stoklamış kurum. o stokladığı kazmalardan birisini de başkan yapmış caaanım kurum. "bizi enterese etmez" demek ne demek abisi ya?
somali'de açlık çekenlere önce ekmek dağıtan; şimdilerde ise ekmek yapmayı öğreten milli yardım kurumumuz. helal olsun. oralarda somut bir şeyler yapılmaya başlandığını görünce gerçekten iyi ki türkiye var diyorum.
istanbul'da aldıkları hiv'li kanı testlere sokmadan, böbrek yetmezliği çeken pazarlamacı Ahmet Emin Bilgin'e ve 58 yaşındaki bir Bağkur emeklisine verip ölümlerine sebep olan kurum.
siz niye varsınız sorusu geliyor aklıma?
depremlerde çuvallıyorsunuz, hiv'li kanı hastalara veriyorsunuz, depolarınızdaki yardım malzemelerine bile sahip çıkamıyorsunuz, bir yangın her yer kül!
ne yalan söyleyeyim ki yıllardır ankara da yaşıyorum. yılda birkaç kez yolum düşer. buraya rağbet eden kesim gün geçtikçe basitleşiyor. o kadınların yurunmez ara sokaklarında ucuz topuklu ayakkabı sesleri, taklit parfüm kokuları, yakışmayan sarı saçları. .bir kafeye oturursunuz yüksek sesli konuşan yeniyetmeler uygun eş seçimi için pusuya yatmış bekliyordur. herkes herkesin umrunda bir yer. ankara nın çöp kokan semtidir.
zorunlu olmadıkça gidilmemesi gereken yerdir. kpss kursu yüzünden 7 ay takılmak zorunda kaldım.fazla muhattap olmamaya çalıştım. kurstan eve evden kursa. orda bulabileceğiniz her şeyi başka yerlerde de bulabilirsiniz. kurs, dersane ve sınavlara hazırlık kitaplarının ucuzları hariç. hele belli bir yaşa geldiyseniz sevgiliyle gitmekten nefret edersiniz. gerçekten basittir.