yani ülküler asla bitmeyecek. önce kerkük, kerkükten sonra tebriz, tebriz'den sonra batı trakya, batı trakya'dan sonra doğu türkistan, doğu türkistan'dan sonra tataristan ve başkurdistan...
kızıl elma bir ülküdür. ütopya değil, vizyondur. ve içinde bulunduğumuz sosyo-ekonomik şartlara göre değişir, gelişir. bu bağlamda kızıl elma'nın ne olduğunu bilmeden 'emperyalizmin ta kendisidir' demek, dün soyvet emperyalizmine alkış tutan zihniyetin cehaletinden ileri gelir.
türk tarihinde batıya doğru yayılmanın bir simgesidir. kimine göre vatikan'da saint pietro kilisesinin tepesindeki yuvarlak cismi temsil eder ve onu ele geçirerek islamiyeti yayma amaçlanmaktadır. kimine göre ise yeni yerler feth edip kültürünü ve inancını yaymaktır.
türkler için kızıl elma varılacak en son nokta, en son hedeftir. Yani kızıl elma bir hedeftir ama bu hedef'te zaman mekan ve sınır yoktur.
Türklerin tarihten bu yana yaptığı akınlar hep batı'ya olmuş. Bu yüzdendir ki; kızıl güneş'e, kızıl elma demişler ve sıcak bozkırlardan esen ılık rüzgarları da karşılarına alarak sürmüşler atlarını doğu'dan batı'ya doğru. Ve Anadolu'yu yurt edinmiş türk diye çağırılan güzel yürekli gönül erleri.
Kızıl elma türkler için, amacı olan bir hedef olsa'da, bu hedef'in hiç bir zaman sonu yoktur. Yüksek türk'ün parolası bir ülkü'dür. Ve bu ülkü; kızıl elma'dır. Kızıl elma türk'ün milli ve kutlu ülküsü'dür.
mustafa yıldızdoğanın aynı zamanda klip de çektiği şarkıdır. bu şarkı tamamen milliyetçi bir görüşü anlatmasına rağmen bu abimiz bu şarkının klibinde bir hatun kişiyi oynatmıştır ve "ne yani şimdi kızıl elma bu hatun mu oluyor" dedirtmiştir.
sözleri şöyledir:
askinla yanarim
yanarim sönmem
dünya yi verseler
bu ask tan dönmem.
seni görmek icin
yasamisim ben.
ben seni görmeden
ölmem ölmem
ölmem ölmem
ölmem ölmem
ölmem ölmem
kizil elmam.
almusta bir köydür, gölün karşısındaysan köydeki yanan tek lambayı yıldızlarla karıştırır ilk kez güneye bakan biri. o kadar yüksekte kurulmuştur. ulaşılmazdır. ulaşılmasın, hep öyle kalsındır dumanlı dağımın köyü.
kızıl elma, zekai tunca beyefendinin kurdili hicazkar bir eseridir sayın seyirciler. olum şaka bir yana ziya gökalp beyfendi pek sever kızıl elma'yı, velakin nihal atsız beyfendi de ondan aşşağı kalmaz. neyse, konumuz bu değil.
yeşil olan elma belki de kırmızıdır. ama yeşilliği belki de olgunlaşmamış olmasındandır. ve belki de ölümcül günah, olgunlaşmamış elmayı yemektir. konumuz bu da değil!..
konumuza dönersek, havva'nın canı sıkılmıştı ve tabi ki de yayınımız reklamlardan sonra devam edecek...
bu sessizlik fondaki çılgın gitar solosuyla
pimi çekilmiş bu el bombası
bu kutsal nefes bu tahrik
bu anarşist ateş yakabilir beni
hala bir şansım var
hala terkedebilirim seni