kızmaya kıyamadığın insana kırılırsın. geçiştirirsin kızgınlığını fakat kızgınlığını gözardı ettiğin an açılmayacak bir yarayı kendi ellerinle de açmış olursun. fark mark yok. apayrı iki kelime, çünkü kapanmayan tek yara kalpte olan, kırıldığında tek onarılmayan kırgınlık yine kalpte meydana gelen kırgınlık. oysa öfke yalnızca beynimizin kontrol altında tuttuğu bir duyu.
oldukça büyük farktır. kızgınlıkla söylenenler karşındaki insanda kırgınık yaratabilir. öteyandan kızdığın birine beş dakika sonra gülebilirsin, kırıldığındaysa söyleyecek söz bulamazsın, zaman gerekir.
kırılmak değer verilen ve hala iyi düşünceler besleyebildiğiniz insanlara karşı alınan bir tavırdır.
kızmak ise artık son damlanın taştığı ve ilişkilerinizi gözden geçirme hatta bitirme noktasına getirdiğiniz insanlara karşı aldığınız tavırdır.
muhatabınızın sizin için taşıdığı anlama göre şekillenen farktır.
eğer karşınızdaki sevdiğiniz bir insansa ona gerçekten kızamazsınız ancak kırılırsınız.
sevmediğiniz insanların zaten sizi kırması mümkün değildir. tüm kızgınlık potansiyelinizi onlar üzerinde kullanabilirsiniz.
bir de şöyle bir ayrıntı var. kızgınlık belli bir süre sonra geçebilen bir duygu iken, kırılmak o kadar da geçici bir duygu değildir. mutlaka bir iz bırakır.
kızgınlık kısa sürede cereyan eden bir patlamadır. kırgınlık ise, uzun süreli ve içten bir sarsıntıdır. bir başka fark ise, kızgınlığı insanın kendisi durdurur. kırgınlığı ise, genelde sevdiği insanlar ya da kırıldığı kişi durdurur. *
kızgınlık bir anda parlayıp sönmeyle geçebilecekken kırgınlık çok uzun bir zaman devam edebilir. ayrıca kızdığında istenilen şekilde tepki verilebilir ancak kırılınca öyle olmaz sadece susmak kalır geriye.
kızgınlık herkese duyula bilin bir dugudur. kırgınlık ise sadece dostlarına ve sevdiklerine duyulan bir duygudur.
kızgınlık geçer ama kırgınlık asla geçmez ne zaman olursa olsun mutlaka içinde bir yerde saklanır.