20 saniyeyi bulmaz.
size "telefonum çantamda kalmıştı o yüzden geç açtım" diyen sevgili muhtemelen fuck buddy sini anca 3 dakikada üstünden kaldırabilmiştir de telefonu açmaktadır.
çok uzundur sanki bir çuvalın içinde iğne arıyor gibidir bu kadın milleti. ben gerilirim artık bul şunu aç artık ya önemliyse diye.
bir de bu kadınların çantalarından bozuk para çıkarma olayları vardır ki ölüm resmen. büfede önünüzdedir, bu kadın önce çantasını açar, sonra bir saat içinde cüzdanını arar ve bulur. cüzdanı bulduktan sonra zaten kendisi de bir çantaya benzeyen cüzdanı açar ve bozuk para gözünün fermuarını açar bozuklukları saymaya başlar ve her zaman eksik çıkar arkadaş, diğer gözden bir kağıt para çıkarır ve öder. büfeci para üstü verir o da o bozuk paraları yavaş yavaş bozuk para gözüne koyar, fermuarı kapatır, cüzdanı kapatır, cüzdanı çantasına koyar, çantayı kapatır ve bunları yaparken de o büfenin önünde koca götüyle durmaya devam eder.
bunları yazarken çok üşendim fakat bu kadın milleti her alışverişinde, otobüste para öderken falan bu ritüeli uygulamaktan vazgeçmez.
"kesin aldatıyo hatta şu anda sakso çekiyo şerefsiz bak daha açmıyo. ben sorarım ama bi açsın o. lan bak daha açmıyo. ama ben biliyorum onu. - efendim sami, - ya neden açmıyosun ?, sami çantadaydı telefon sami bitanem * . - tamam aşkım ne yapıyon?"
15 saniye eğer konuşuyorlar 20 saniye , makyaj çantası varsa daha kısa sürede bulunabiliyor(çanta daha düzenli olduğu için). yeter ki paniğe kapılmayın . ev de mi unuttum , parayı öderken masaya koymuştum korkularına gerek yoktur.
telefonda kullandığı zil sesi süresinden asla daha az değildir. o melodi önce tam olarak bi kez çalar. sonraki kısmı da kızdan kıza değişir. kimisi melodinin ikinci tekrarının başlarında açabilirken, çoğunlukla melodi 5-6 kereye kadar tekrar eder.
çantanın ebatı da en az çanta içindekiler kadar süreci etkiler.
valiz çantaysa çok uzar bu süre ve ihtimal kapanır telefon cevaplanılamadan.
ama küçük, el kadar olanlardansa çok uzun sürmez.bir fermuar açılışı kadardır.
sanki o telefon bir daha hiç çalmayacak ve o telefon sahibini değil de bir başkasını arayacaklarmış gibi çantanın en hücra köşelerine bırakan kızın; her defasında yılmadan, usanmadan yaşadığı, karşı tarafın ise ''öldü mü lan bu?'' düşüncelerinin arasında gevşek ve bir o kadar da umarsız geçen saniyelerdir.
+kusura bakmayın telefonu sessize almamışım.
-sorun değil.
2 dakika geçer telefon susar yüzünüze bakar ve o can alıcı sözü söyler.
+hay allah evde unuttum heralde.
Güzide bir kız arkadaşımızın telefonu durmak bilmeden çalmaktadır. "hay Allah nerede bu telefon" diye diye kız çantayı eliyle karıştırır, lakin bir türlü telefonu bulamaz.
"bulamıyorum telefonu, herhalde evde unuttum, kimdi acaba arayan?"