dış görünüş tabiki de önemlidir. ama her şey demek değildir. zaten aşk öyle bir görüşte olan bir olay değildir. önce görürsün tipini beğenirsin sonra tanıdıkça aşık olursun*. yani sırf yakışıklı diye bir erkeğe aşık olunmaz. sadece beğenilir, hoşlanılır.
biz çirkinleri çileden çıkaran olay. oysa onlar değil mi her adam ışığı kapatınca aynı diyen onlar değil mi yakışıksız erkek yok az votka var diyen. lafa gelince böyle ama gel gör ki olmuyor edemiyoruz.
yanlıştır, doğrusu kızların aşık olduğu erkekleri yakışıklı bulmasıdır.
her insan için aşık olduğu kişi dünyanın en güzel insanıdır. çevresi her ne kadar "bu mu şimdi dünyanın en yakışıklı erkeği, bırak allasen" dese de bu böyledir, muhtemelen aşkın gözleri kör etmesinden kaynaklanmaktadır.
doğru önermedir bir bakıma. ancak işin kötü yanı durum böyle olunca doğal seleksiyon sonucu bunların çocuklarıda yakışıklı erkekler ve güzel kızlar olur ve biz çirkinlerin nesli tükenir.****
halbuki yakışıklı erkek ve çirkin kız ya da tam tersi durumdakiler birbirine aşık olsa ne güzel orta halli bi nesil çıkar ortaya. bundan da kimse şikayetçi olmaz.*
(bkz: tespit sıçmak)
normal karşılanması gereken bir olaydır. aşk da budur aslında. bir laf vardır bununla ilgili: beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, aşk sanıyorsunuz.
kesinlikle doğru bir önermedir. lakin! bu doğru bir genelleme değildir. yani öyle olsa her karşılaşılan yakışıklıya aşık olurdu hanımlar. öyle değil mi? dış görünüş, zaman, düşünce tarzı, zeka gibi bir çok değişken var.
hassiktiiir... ulan ben de diyorum bu kızlar bana neden aşık oluyo... para yok pul yok, ağzım da laf yapmaz, çok zeki de sayılmam... vay be bütün olay yakışıklı olmamda mıymış lan... saol sözlük bi yaşıma da soktun.**