sevda değildir, mantıklı bir sebebi olan istektir.
koridor tarafında oturduğunuzda gelen geçenin sürtünmesine fırsat vermemek için sürekli dikkat etmek zorundasınızdır. hele şehirler arası bir yolculuk ise ve yol uzunsa durmadan geçip duran muavinin poposunun oranıza buranıza değmesini istemiyorsanız cam kenarında oturmayı yeğlersiniz.
ayrıca cam kenarında ayağınızı koyacağınız bir çıkıntı ile başınızı yaslayacağınız bir yer vardır.
artık erkekler tarafından bilinen bir gerçektir ki emre aydının dayan yalnızlığım parçasındaki bir kıtada gerçekleri bilmenin dayanılmaz hafifliği şu şekilde yansıtılmıştır:
Uzun yola gitmeden
iki koltuk ayırttım
Seninkisi cam kenarı
Sormana lüzum var mı ? *
yaninda ve caprazinda bir de diger yaninda kendisini gozleriyle didik didik eden ;yurdun dort bir yanindan gelmis cesit cesit adamdan gozlerini rahatca kacirmak icin tek kurtulus yeri olan cam kenarinin degerini bilmek icin kiz olmak gerektigini bilmeyen erkeklerin; bunu sevda olarak adlandirmasi.
varlığına inandığım sevdadır. dün geceki seyahatimde öküzün tekinin uyurken beni dürtüp yerimden kaldırmaya çalşımasıyla farketmişimdir. ama yazık ki cam kenarı sevdası kaba kızımızın kursağında kalmıştır. bana kesilen bilet pek umruma olmadığı halde cam kenarıimiş. sanırım kız sinirden renkden renge girdi bir ara. olur öyle.