sırf bu ağlamalar yüzünden kavga edemediğim, kötü tek bir söz söyleyemediğim ansan beni aldatınca hiçbir anlamı kalmamıştır benim için. öyle ki o ağlarken gözlerinin içine bakıp seni artık hayatımda istemiyorum demiştim. yerine göre haklı olan ama genelde birşeyleri gizlemek ya da duygusal ayağına yatmak için kullanılan ağlama şeklidir
kızların en büyük silahıdır. olay ne olursa olsun ağlamaya başladıysa size düşen onu teselli etmektir. tabi siz hiçbir zaman tutup da kızın karşısında hüngür ağlayamayacağınız için bu silahı asla kullanamazsınız.
ruhlarının ince olduğunu öne sürmeleri muhtemeldir. bizim ki gemi halatı mı lan. kendi aşkına ağla anladık, kendi husky cinsi köpeğin hastalandıysa ağla, yine anladık. ama melis erkek arkadaşından ayrılır, sen de tribe girersin. karetta karettalar suya ulaşamadan su aygırları tarafından yenir, sen sümükten heykel yaparsın ağlaya ağlaya.
vapurda martılar attığın simidi tutamaz yine ağlarsın, sen ne ayaksın bacım. gıcık gıcık triplere girersin, erkek kişi '' ağır ol ulen'' dedi mi, '' aşkitom neden kırıyosun beni yaf! huvaaa! vıck vıck deyip yine zırlarsın. adamı bayarsın vesselam.
kadınlar duygusal değildir, ne hikmetse duygular kadınsaldır, erkeğe hitap etmediğinden biz erkek taifesi ruhsuz gibi görünüyoruz.
nesli tükenen hayvandan, başkasının sevgilisinden ayrılmasından bana ne... ya da yaprak dökümünde ali rıza bey kalp krizi geçiriyorsa, neclaya eniştesi üflüyorsa, hayriye de oğuza vermeye başlamışsa, ferhunde de tırt işler çeviriyorsa sen niye ağlıyorsun ki. kadınların aşırı şekilde algılarının hassas olması eksik ihsanın ürünü kanımca. bakın erkeklere;
ağlayan için de pek hoş olmayan durum, kendimden biliyorum. lan kitabın yarısını ağlayarak okur mu insan. bide en son babalar duyar'da ağlamıştım. ağlamaya başlarsın, birkaç saniye sonra ben şimdi niye ağlıyorum lan diye devam edersin. morganize işler entry'si gibi oldu bu da. neyse.