kadınlar her zaman özgüvenli, ne istediğini bilen erkekleri çekici bulur. karşısında utanan, sıkılan, kem-küm eden erkek ne kadar artı özelliğe sahip olsa da diğerinin yanında 1-0 geride kalır. utanmaya, sıkılmaya gerek yok. liseli de olunmadığına göre açık yüreklilikle gidilip hissedilenler tüm samimiyetle ortaya dökülür.
benim gibi asla piç olmayı beceremiyecek erkeklerin kabusudur, efendim. piç olsan her şey kolay. gidip sırnaşırsın. oldu, oldu. olmadı, terslensen de ne gam? yüzsüzlüğün binine bir daha eklenmiş. ha bir eksik, ha bir fazla ne farkeder.
şimdi. bizim, işyerine yeni bir kız işe alındı. görseniz çiçek gibi bir şey. öyle manken gibi aşırı alımlı biri değil ama çok tatlı, küçücük, hanım hanımcık bir şey. ufacık tefecik, öyle sevimli, öyle tatlı ki kıvrım kıvrım saçları var, hani kaniş görürsünüz de hemen sevesiniz gelir ya aynı onun gibi. adı da, neyse adını vermiyeyim şimdi. daha bir ay oldu ama ben ilk gördüğüm andan itibaren ondan hoşlanmaya başladım, pozitif elektrik aldım. bildiğim kadarıyla bir sevgilisi yok. baktım parmağında ciddi bir yüzük de yok. yüzük var ama ciddi olmayan cinsten.
sanırım onun da bana karşı ilgisi var. her sabah günaydın diyor, işten çıkarken iyi akşamlar diyor. masalarımız bibirine uzak sayılmadığından bazen gözgöze geliyoruz, hafifce tebessüm ediyor. kendime çay alırken ona da içer misin diye teklif ediyorum bazen kabul ediyor ama çayı fazla sevmediğinden sadece günde bir bardak içiyor.
evet, ne yapıp edip en kısa zamanda harakete geçmem lazım. yoksa kesin birileri kapacak. böylesine bir kızı kimse uzun süre boşta bırakmaz. ama ne? işte bütün problem burda. sağa, sola soruyoruz, tek aldığımız cevap seviyorsan git konuş, kanka. demesi kolay. nasıl konuşacam, ne konuşacam, nerden başlıyacağım? bırak konuşmayı cümle bile kuramam. ağzımdan eeee-ııııı dan başka bir şey çıkmamasından korkuyorum. en iyisi diyorum, kimse yokken yarada sığınıp, bütün cesaretimi toplayarak gidip yanağına bir öpücük kondurayım. ya da dudağına. belki daha romantik olur. ama ters bir tepki verirse bittim ben. oracıkda öleyim daha iyi. bir daha nasıl yüzüne bakarım? üstelik aynı işyerinde. herkes bu durumu öğrenmişken. artık, eskisi gibi olmayı bir daha yüzünü görmek bile haram olur.
''biri kapar'' falan gibi abuk sabuk endişelere de anlam vermek mümkün değil..
kim ne kapıyor hocam ? kedi ciğer mi kapıyor ?
ya siz kız milletini ne kadar iradesiz ve edilgen görüyorsunuz..
senden hoşlanıyorsa seni tercih eder...feriştahı da gelse değiştiremez tercihini..
ama yok senden değil başkasından hoşlanıyorsaa, ne yaparsan yap nafile..
yani her türlü kız yapar tercihini..erkek yapamaz..
hayvanlar aleminde bile bu böyledir..iki erkek geyik çarpışır ve içlerinden bir tanesini dişi seçer...ama tekrar ediyorum bak ''dişi seçer''...erkek seçemez..
erkeklerin yaptığı en büyük hata budur..kendileri seçmeye kalkarlar birini..ve o birini ''çantada keklik'' görürler ilk başta..
oysa o ''birinin'' de kararları ve özgür iradesi vardır ve dişi olduğu için tercihi de o yapar..
yani özetle sana tavsiyem hoşlandığın kızı çok iyi analiz etmen ve önce arkadaş olman..
eğer senden hoşlanıyorsa açıl..beden dilinden,bakışlarından ve hakkında edindiğin bilgilerden rahatlıkla anlarsın bu durumu..
yok eğer emin değilsen biraz daha bekle..
ama eğer senden hoşlanmıyorsa hiç boşuna maceraya atılma..
bir anda ''kovalayan durumuna'' düşersin..
unutma kaçan herzaman kovalanır..
kovalamaya başladığın anda o kedi gibi kızın egosu kabaracak ve kaçmaya başlayacaktır..
üstelik ona duygusal olarak açıldığın anda dostluğunu da kaybedersin..artık dost da olamazsın otomatik olarak..
o yüzden çok ama çok iyi düşün ve ipini sağlam kazığa bağla..
kızların karşısında yamulup kalmamak için verecekleri tüm olası cevaplara kendini hazırlamaya çalışan gençleri daha da huzursuz eden durum.
heyecandan elim ayağıma dolanacağı için tüm olası cevapları hesaplayım ona göre şaşırmam şeklinde provalara başlıyorum.
misal;
white beard: senden hoşlanıyorum, benimle bir kahve içmek istermisin?
1.olasılık:bende hoşlanıyorum , tabi ki.
2.olasılık:hayır, başkasını seviyorum.
3.üffff hoşlanmammı beee yerim seni. akşam vereyim hatta.
4,5,6,90... şeklinde gidiyor.
kızın karşısında geçilir ve soru onca provadaki gibi tekrarlanır.
white beard: senden hoşlanıyorum, benimle bir kahve içmek istermisin?
kız:sahidenmi?(hafif bir gülümseme) bilmem olabilir.
beyin:lan lan böyle bir şeye hazırlanmadık! ne demek istedi lan bu? hata hata! ne desek şey diyelim... ne diyelim?
white beard: eeeeee üüüü ege agagaahhhh!
kız:?!?
kızların komplike yaratıklar olmasından kaynaklanıyordur. bi gün dediği başka gün dediğini tutmayan tavırları sürekli değişen bu bayanlar insanı dumura uğratma konusunda çok başarılıdırlar.
