yetiştirilme tarzından kaynaklanıyor olabilir. sonuçta toplumun kızlara yüklediği değer, toplumun beklentileri insan yetiştirmede önemlidir. kızlar erkeklerden daha fazla mahalle baskısı altında olduğundan ne düşünce ne eylem özgürlüğü yoktur. kız telefonda fazla konuşuyorsa sevgilisi vardır, bilgisayara çok takılıyorsa sevgilisi vardır, dışarıya çok çıkıyorsa kesin sevgilisi vardır mantığıyla hareket eden anne babalar kızlarını adeta cam fanusta yetiştirdiklerinin farkında değillerdir. böyle yasaklar karşısında yaparak yaşayarak öğrenmeyen insan kendini ne kadar geliştirebilir ki.çok koruyucu, yönlendirici, otoriter anne baba tutumları olumsuz benlik algısına sahip evlatlar yetiştiriyor. her yaptığı eleştirilen, girişimleri engellenen kız ise özgüveni eksik bir birey olup çıkıyor. güzel yetiştirenlere sözüm yok; istisnalar kaideyi bozmaz fakat genel anlamda bir sıkıntı var.
kız kısmı okumaz diye cahil bırakanlardan bahsetmiyorum bile. günümüzde artık 12 yıllık eğitim zorunlu çok şükür ama geçmişte bu sebeple cahil kalmış birçok insan hala yaşıyor.ve bu insanlar da kendi evlatlarına ışık olamayan insanlar oluyor. ne demiş atalarımız "armut dibine düşer". gelir dağılımın adaletsizliği ve ülkenin gelişmişlik düzeyi de gençler hakkında ciddi ipuçları verir. bütün bunlar gözönüne alındığında kızlara örgü örmekten, ev işi yapmaktan, koca beklemekten başka bir misyon yüklenmiyor ne yazık ki. daha küçücükken empoze ediliyor bu tarz şeyler. sonra da vay efendim kızlar neden cahil. çocuğa şekil veren anne babadır bu eserler onların evet.. iyi ki bi penisimiz yok lan bu yüzden mi değersiziz? bir baba erkek evladını okutmak için yurt dışlarına gönderirken kızı doğunun ücra kentlerinden birinde sürünmek zorunda kalıyor. neden? çünkü gerek yok, çünkü o bir kız, çünkü okumasa da olur kocası besler onu. herşeyden önce kültür sadece kitabi bilgiyle olsaydı 16-17 yıllık eğitim hayatımızdan donanımlı kişiler olarak mezun olurduk. bugün 2 kelimeyi bir araya getiremeyen birsürü diplomalı insan var. bu konuda benim düşüncem ise ne kadar çok ortam o kadar çok bilgi, ne kadar çok insan o kadar çok tecrübe... kısıtlamayacaksınız insanları ..
bilmiyorum dikkatinizi cekti mi, gordugum tum kizlar bodoslama hayat yasiyor. bulunduklari ortam onlari nereye suruklerse artik. hic sorgulayim falan da yok kafa bildigin rahat. ulan bu niye boyle suna ben bir bas kaldirayim veya bilgi edinip arastirayim yok. tabii abuk subuk seylerden bahsetmiyorum. her seyi olduu gibi kabulleniyorlar. gider kedi besler, makyaj yapar aksama kadar sunni zaman geciriyorlar hep. soyle tam anlamiyla hic bir ozenti olmadigi, muzik kulturuyle karizmasini koyan kizlara hic denk gelmedim. pardon gordum de nette gordum onlarda sonunda sacmaliyor. soyle evlilik hayali tabii ki kuracak ama zamani geldiginde. kisisel gelisimine gercekten onem gosteren erkeklere yaranmak icin degil , kendi icin bir seyler yapan yok. soyle tv kanallarina bakiyorsun abuk subuk programlari yapan hep kadinlar. hatta psikolojik olarak oyle bir zarar veriyorlar ki topluluga bazen kendisininde mi psikolojisi bozuk acaba dusunuyor insan. cok yavsak bir cinsiyet harbiden kadinlik.
genelleme yapılmaması gereken bir konudur. kızların çoğu anlatıldığı gibidir. ancak içlerinde öyle olmayanlarda yok değildir. ülkemizde birçok kadın profesör, siyasetçi, gazeteci, diplomat, yazar, şair, psikolog, doktor ve benzeri üst düzey entellektüel vardır. ancak başlıktada olduğu gibi bunların sayısı çok azdır.
birde erkeğin kendini geliştirmesini beklemeleri yok mu delirtir adamı. sen de ne özellik var bi görelim güzelim. güzelim işte yetmez mi deme bana yetmez, içi boş güzellik olur o. nasıl içi boş yakışıklı istemem diyebiliyorsan ben de içi boş güzellik istemem diyebilirim. nasıl olsa kadın erkek eşitliği diye bişey olmalı değil mi.
bütün genellemeler yanlıştır. konuya gelince kısmen doğru şimdi yetişen nesil sadece kendini gösterme peşinde zekasıyla değil ama başka özellikleriyle. hepsi değil tabi kendini geliştirip bir yerlere gelmeye çalışanlar var.