herkes için farklıdır.
çalışkan çocuklara inek diyen de mi kızlarmış? birtakım uyduruk tespitler. saçmasapan bağdaştırmalar.
ben ilkokuldayken de sınıfın en akıllı en çalışkan çocuğunu seviyordum. sınıftaki kızların yarısı da onu seviyordu zaten.
Piç değilim, zengin hiç değilim. Efendi de sayılmam.
Bir bakanın dönüp tekrar bakacağı yakışıklılığa da sahip değilim. Idare eder bir tipim var.
Boy pos Türkiye ortalaması.
Bir kadının beni tercih etmesi için neden göremiyorum fakat şeytan tüyü dedikleri şey sanırım gerçekten var.
Olmasaydı kadınlar konusunda bu kadar şanslı olamazdım.
El attığım yanımdan ayrılmıyor amk.
türk kızı hanzo, serseri ve alfa olarak tanımlanan gamsız piçleri sever. kendisini reddeden ilgisine karşılık vermeyen köpek gibi süründüren acının dibine vurduran erkeklere bayılırlar, peşlerinden koşmaya devam ederler. düzgünce yaklaşan ve değer veren erkekler her zaman yalnız kalmaya mahkum niye çünkü götlerini kaldırıyoruz.
Çok güzel nargile de içerim, nargile de hazırlarım ama şu kısa, dar paça kumaş pantolon, gömlek, yelek, babet çorap ve kundura kombinini giymeyi düşünmek bile istemediğim icin kaybediyorum hep.
Aslında kızların hoşlandığı kriterlerin çoğunluğuna sahip biriyim ama yalnızım nasıl olacak bu iş? Potansiyelim yüksek ama kızlar imkan vermiyor işte. Hep arkadaş modunda devam ediyorum hiç gönlü kayan ilgi duyan kız yok. O da benim kısmetim işte.
yaş durumuna göre değişkenlik gösteren hoşlantılardır. biraz değişik bir tespit olacak kimse kızmasın gücenmesin "boyun posun devrilsin gibson" diyerek suratıma tükürmesin bak. hoşlantının ilerisi sevmek ve aşk onunda getirisi malum aile olmak. o yüzden ben hoşlantı+sonrası şeklinde şey edeceğim.
lise yılları : serseri it goppek tipler. "helecan arıyorum ben yaağğğ" derler böyle tiplerin peşine takılırlar. sonu hüsran.
20-30 yaş arası : gene heyecan peşinde koşarlar. gerçekten biraz zaman tanısalar sevebilecekleri ve onları sevecek erkeklere şans vermezler. genelde kendilerine görece olarak kötü davranan pek umursamayan her bulduğu fırsatta aldatan veya aldatma potansiyeli olan libidocanların peşinde takılırlar. sonu genelde hüsran.
30-40 yaş arası : o kadar "heyecan" yaşadıktan sonra artık yaşın getirdiği ve aileden, arkadaşlardan, çevreden gelen sürekli baskı ile "evde kaldım" duygusu ile yarısı gereksiz panik yaparak saçma sapan tercihler yapar evlenirler. sonu hüsran. kalan yarısı kendisini olgunlaştırmayı başarır gerçekçi hedefler koyar ve güzel bir evlilik yapar ve kendisine aile kurar.
şimdi bu genelleme değil. hani kızların yüzde şu kadarı böyledir demiyorum. kaçta kaçı böyledir bilmem ama benim bu zamana kadar tanıdığım, beraber olduğum, gözlemlediğim her 5 kızdan 4 ü bu şekildeydi. bizim dünyamız genel olarak dünyaya bakarsak minnacık yer tabi. öyle on binlerce gözlem yapma imkanı yok ama eldeki imkanlarla görülen bu.
sosyal medyada sifirim. ne twitter, ne instagram, ne facebook ne de bir baskasini kullanmiyorum. sevgilim bunu ogrenince o kadar sasirdi ki, ve bir kadin icin bunun cok guzel oldugunu belirtti. hatta demesine gore arkadaslari da benzer seyler demis. velhasil, sosyal medyada yer almamak bi secenek olabilir.
konudan bagimsiz:
tabii kiz arkadasim bana bunlari diyince madem bu kadar guzel bir sey niye hepsini kullaniyorsun dedim, mantikli bir sey diyemedi. hatta gecen fotograflarina birlikte bakarken eski hoslandigi/takildigi cocukla fotografi da vardi instagramda. onu dahi silmemis benle birlikte olmaya basladiktan sonra. kotu dusunmek istemedim, ancak aptal da degilim. kadinlar gercekten cok ilginc.