ben eminem dinleyip sap olurken azer bullbul dinleyenin sevgilisi olmasi ornektit
edit: muzik tarzi ile degil kendini soktugu sekil ile dalga geciyorum.
insanın tahmin edilemez olanı isteme duygusundan ileri gelir. erkekler de kötü kızları sever şimdi inkar etmeyelim, hani kolay "vereceklerini" düşündükleri kızları. kızlara iğneyi, kendi cinsime çuvaldızı batırıyorum.
bu bir içgüdüdür, ergenlikte de doğruğa çıkar. o erkeğin aykırı oluşu, tahmin edilemez hareketleri insanda takip etme duygusunu uyandırır ve bu da çekim yaratır. ama belli bi yaştan sonra, özellikle de iş ele alınıp okul bitirilince iyisini aramaya başlar iki cins de. 18-25 yaş arası yaşanan bir sendromdur yani, geçer. ha tabii bazıları olgunluk gösterip böyle bi hataya da düşmeyebilir. ama az. hepimiz bizi üzenleri seviyoruz ve bize değer verenleri sıkıcı bulup onlardan kaçıyoruz.
kötü erkek hani? burdakilerin hepsi iyiymiş, tüh tüh. normalde de böyledir ya hepsi iyidir, yüzüne tabi. içten içten sevinirler piç damgası vurulunca. ulaşılmazım, kimse umdurumda değil, seçilmem seçerim. vay anasını.
(bkz: ne piçsin sen ya)
sadece aşık olmakla kalmadıkları durumdur. kötü erkeğin kendileri üzmesi sonucu teselliyi iyi erkeğin omzunda ararlar. iyi erkek boşuna umutlanmamalıdır. araları düzelince yeniden yalnızlığıyla başbaşa kalacaktır çünkü. üzülme iyi erkek.
doğruluğu tartışılmayacak durumdur. seçimlerini her zaman kendillerini üzecek olan insandan yana kullanıp o kişinin kendini üzdüğünü görünce daha da aşık olurlar. işin garip yanı kendileri de bu gerçeği kabul etmekle beraber nedenini açıklayamamaktadırlar.
kadınların hepsine bu soruyu sorsak net bir cevap alamayız. çünkü bu sorunun cevabını veremezler. mantıksal zekaları buna açıklık getiremez. peki bilinç altları? işte bütün fırtınalar burada kopar. kadınlar kedi gibidirler. bir kediyi bir yün yumağıyla bütün bir gün oyalayabilirsiniz. fakat o yün yumağını ona verirseniz kedinin bütün ilgisi bir anda yok olur. çünkü yün yumağını elde etmiştir artık. kadınlarda böyledir işte. onların yaşamak istediği bu elde etme ile birlikte gelen zafer duygusunu tatmaktır. kadın bir erkeği elde ettimi bütün ilgisi söner. kadınlar kendilerini seven, kendilerini teslim eden, hergün kendisini üçbeş kere telefonla arayan, zırt pırt mesaj atan erkeğe değer vermezler. onların istediği serseri piçlerdir. etrafınıza bakın bunun çok örneklerini göreceksiniz. kadın ulaşılmaz olanı ister. peşinden koşacağı, elde etmek için mücadele edeceği, yatırım yapabileceği bir erkek ister. bu esnada öyle yoğun duygular yaşarki, aşk, nefret, sevgi, hüzün, hayalkırıklığı, kıskançlık, öfke krizleri, mutluluk, umutsuzluk ve daha neler. kadının bilinçaltı bu duyguları yaşamak ister. kadının beynindeki limbik sistemi açıp bakın size şöyle diyecektir: "orgazm nedirki? ben bu duyguları yaşamak istiyooorumm..."
kötü erkeklerin hiçbir zaman kendilerine ait hissettirmemelerinden kaynaklanır.
efendi adamlar, ben tamamen sana aitim, ne istersen yapacağım, ilişkide senin sözün geçsin, seni hiç üzmeyeceğim mesajı verip bir de bunları uygularlarken kötü olarak adlandırdığımız erkekler bizleri umursamıyor, ciddiye almıyor, canı isterse arıyor istemezse ona ulaşamıyorsunuz. kısacası sizinle ilgilenmiyor. dolayısı ile değerli oluyor.
he kadınların sadist olduğunu iddia etmiyorum. asıl sorun şu kadınlar bir gün bu kötü erkekleri adam edebileceklerini düşünüp onunla uğraşıyorlar. yoksa her kadın kendine sadık bir erkek arıyor ama maalesef aşık olmak için genelde adam etmeye erkek arıyorlar.
ayrıca buradan kötü erkeklere sesleniyorum. ya da seslenmiyorum vazgeçtim.
gidince kötü olur hep ama pij diye tabir ettigimiz sifata haiz zümrelerde mevcut olup ziyadesiyle ihtiyat i mutlak ile sebat etmelidir ordan kizlarimiz zira ilişkide elzem olan zaruret şudur ki hemen bağ ı müşterek i tesis de ihtiyatı imtiyaz a tercih i ivediyle hal i duhul dil i darbeye sebep olur.