kızlar kendi kendilerini evlilikten soğuturlar. sürekli bir şeyler ümit ederler. standartları hep yüksektir. ee.. dolayısı ile bu standartlarda erkek bulmak zorlaşır. kızlar bakarlar evlenecek kimse yok 'ben evlenmicem, yok ben evlilikten soğudum' gibi saçma sapan sözler söylerler.
aşırı kıskanılmak, aşırı kısıtlanmak, oluşan ve cevaplandırılmayan aşırı soru işaretleri, karşısındakinin aşırı sorumsuz olması yani her şeyin aşırısı kadını soğutur.
evlenirsek de nasıl bir hayatımız olacak ki? iki kişinin sorumluluğunu ve hatta onun ailesinin de derdini çekmekten başka? Geziyoruz işte, eğleniyoruz, mutluyuz ve özgürüz. neden vazgeçelim bütün bunlardan?
evli olmak kadar sıkıcı bir hayat düşünemiyorum. allah editlettirmesin.
Yıllarca emek verdiğiniz, iyi ve kötü günde, her daim yanında olmaya çalıştığınız adamın, bir gün gelip,
" Ben sıkıldım, gitmek istiyorum" dediği ve gittiği, sizin apışıp kaldığınız gün, gelişen soğumadır....
Heba olmuş yıllarınıza mı acırsınız?
Verdiğiniz emeklere mi?
Lönk diye kalıvermenize mi?
iki ay sonra, evlendiğini duyduğunuz da,
Aldatılmış olmanıza mı?
Bunu farkedemeyecek kadar aptal olmanıza mı?
Neye üzüleceğini şaşırır....
Evlilikten buz gibi soğursunuz!!! Buzzz!!!
evliliğin fazla büyütülmesi. ve evlenince sanki kimlik değiştiriliyormuşçasına bir profil çizilmesidir. fazla arabesk tamlamalar eklenmesi de olabilir. oysa her şey ilişki nasılsa evlendikten sonra da aynı olacaktır. toplum ve çevreyle bağlantılı unsurlardır.
erkek çocuklarının pozitif ayrımcılıkla yetiştirilip 3 gram fazlalığı var diye kendini üstün sayması. hükmetmeye kalkması.
erkek aldatır elini kiri erkek döver erkek gezer erkeğin dediği olur.
hadi lan var mı öyle bir dünya.
erkek evladın sevgilisi olur kızın olmaz erkek kerhaneye bile gider kızın öpüşmesine bile tahammül yok.
eşit ve adaletli yetiştirilmedikleri sürece kendilerini bir nimetten saymaya devam edecekler.
kadın ne hizmet için çocuk için senle aynı haklara sahip olduğunu kabullenemez çoğu erkek mesela
çok bir faydaları yok tabi ki mühendis doktor olamadıktan sonra kavanozun kapağını gerekirse kırar açarım.
insanların bir birine güvensizliklerinden doğmuş bir kurum olması.
Ömrünün sonuna kadar aynı insanı görmek zorunda kalacak olması.
Mesela 15 yıldan fazla evli kalınamasa belki insanlar mutlu evliliklere sahip olabilirdi.
Evlilik zor iş derlerdi de peh derdim daha düne kadar. Ancak kuzenimin evine gittim ve o işkence gibi hayatı yaşadım 1 günlüğünede olsa! "Merve yemeeeek!" "Aşkım formam nerde halı saha maçı vaar?" "Pantolonum yok gel de bak şuna bi" "Bebek ağlıyor ilgilensene, hep senin yüzünden hasta oluyor bu cocuk" vs.
köle muamelesi görmek,
ilgisizlik,
mecbur bırakılmak,
yalnızlık,
insan yerine konmamak,
erkeğin istekleri doğrultusunda yaşamak zorunda kalmak,
ailesinden uzak olmak,
cinsel problemler,
yalnız ağlamak,
sahip çıkan olmaması...
adam gibi adamın olmaması hepimiz okuyoruz burada erkeklerin ne dediklerini
laf arasında nasıl da ettim gittim demeler bunları okuyan bir kız sizce nasıl güvenebilir bir erkeğe ?
misal güvenmezsen birine asla evlenemezsin sırtını dayayacağın adam öyle kolay mı hele ki bu devirde?
bu yüzden de soğuyor olabilirler.