Acımasız demeyelim de yenilenmeye programlı olması diyelim. Ama hepsi için diyemeyiz tabii.
Kadın fıtratı ya da yaşama öğretisi gereği "yenilen butonu" sürekli elinin altında gibi yaşar. Saplanıp kalanlar hariç, kadın çözüm üreten ve ürettiği çözüm için olağandışı azim sarf edebilecek dirayette (inatta swh) bir canlıdır.
Bir şeyin sonunu görmezse onu bitirebilir ve hiçbir dış mikrah bu bitirişteki kudreti sarsamaz. En azından ben familyasındaki kadınları.
Kesinlikle yanılıyorsunuz beyler , bana kalırsa erkekler her zaman en acımasız taraf oluyor . Çünkü sinirlendiğinde dilinin kemiği olmayan , yarasını gösterdiğinde üzerine tuz basan , en çok yakan yine siz beyler oluyorsunuz . Bu belki bir genelleme sayılır nitelikte ama şu güne kadar fark yaratanını görmedim , üzgünüm...
Çünkü bizzat kadınlar tarafından iyi insan olmak için yetiştirildik. Her kadını validemiz gibi iyi insan bekliyoruz. Her şeyin karşılığını verebilir diye bekliyoruz. Lakin kadınların "aman oğlum insanlara iyi davran, onurunu kırma asla" diye öğütlediği dünyada hiç kimse bize validemiz gibi değer vermez, veremez. Tüm sorun beklentiler aslında. Herkese değer vermeli fakat zerre karşılık beklememeliyiz. Çünkü karşı taraf her zaman öyle bakıyor tüm olaylara. Üzgünüm ama gerçekler bana göre böyle.
Abi kız kavgalarına bakın. Hiç bir merhamet duygusu yok. Bir erkek olarak izlerken ben bile dayanamıyorum bazen. Birde erkeklere bak lisede kanlı bıçaklı olduğum kişiyle şimdi kardeş gibiyiz. Ki bunun örneklerini çok görürsünüz. Erkekler kin tutmaz genelde arada namus meselesi filan yoksa.
Hele ilişki konusunda kadınlar pat diye suratına söylerler erkeklerin tipsiz cirkinsiz öylesin böylesin. Kaç erkek bir kıza bunu der. Kız çıkma teklifi et ya kusura bakma sevgilim var der çirkin kiz bile olsa onurunu kırmaz.
Bütün filozoflar benim dediklerimi aynısını diyor aşağı yukarı.