tamamıyla yalandır sadece bizler bizi seven ama bizim sevmediğimiz çıkmak istemediğimiz erkeklere acımasızca davranırız o kadar. O da umut vermemek için.
bugün öğrendiğim gerçektir. ulan bir yıldır karşılıksız aşk yaşadığım, karşılık alamayınca da efendi gibi uzaktan sevdiğim yani öyle rahatsız edip durmadığım kız bugün veda ettikten sonra arkasını döndü koşa koşa otobüse bindi. ulan öyle mal gibi bakakaldım arkasından.
zaten konuşurken de sürekli başka yere bakıyodu. meğer gözüyle otobüs takip ediyomuş. *
başımdan geçen bi hikayeyi anlatıyorum kıza yazıyorum çok iyi anlaşıyoruz hep beraber geziyoruz yemeğe gidyoruz felan dedim oğlum bu iş tamam bi gün kız bana sordu dediki senle çok iyi anlaşıyorum senin burcun ne bende boğa burcu deyince kızın verdiği cevap kızların gerçekten duygusuz olduğunun göstergesidir duygu olsa alıştıra alıştıra cevab verir insan ve o kızın verdiği cevab ; ben zaten boğa burcu erkekleriyle çom iyi anlaşırım erkek arkadaşımda bopa burcu dedi ve işte onca yazmanın emeğin ve her şeyden öte umutların suya düştüğü an... işte bu örnek kızların duygusuz bir canlı olduğunun bariz örneklerindendir zira azcık duygu olsa alıştıra alıştıra söyler bunu insan eşek değilsin ya biliyosun yazıoz işte sana.
olaylar ve olgular insanın duygularını değiştirebilir. ama duygusuzlaştırmaz. tüm insanların duyguları vardır. bunu kızlar erkekler diye ayırmak yanlıştır. bayanlar yapı itibariyle duygularını daha yoğun yaşarlar. öyle olmasaydı annelik gibi zor bir işi duygusuz, merhametsiz, sevgisiz, şefkatsiz yapabilirler miydi?
hiçbir erkekten etkilenmeyen, bütün erkeleri sıradan bulup, bir şekilde farkı veya yanlışı kendinde arayan ve kişisel eleştiri yaptığım anlarda çok kullandığım söylemdir.
kızlar elbette yaradılışları gereği duygusaldır. ama ülkemizde ne yazık ki anneler kızlarını mümkün olduğunca duygusuz yetiştirmeye çalışmaktadır. sözüm ona ne kadar duygusuz olursa o kadar mutlu olur ve hatta zengin olur düşüncesi altında yatar bu para gözlü annelerin. bir on yıl sonra kızlar bu psikoloji ile kendi başlık paralarını istemezlerse suratıma tükürsünler.
kadınlar duygusal tuzaklardır. kendimden biliyorum. erkekler bizi yıllardır duygusal bildi öyle yaklaştı. halbuki kadınlar mantığı doğrultusunda hareket eder fakat o hedefe giden yola duygularından geçiyormuş görüntüsü verir. en mantıklı erkeğe pabucunu ters giydirir düz koşturur. korkulur yani. ama duygusuz denilemez yani. elbette duygularımız var. bir kere herşeyden önce anne olabiliyoruz. duygusuz anneye sahip birileri var mı aramızda???(istisnalar vardır elbet)duygusuz değiliz duygusal da değiliz tam. ortaya karışık işte. kadın bile başka bir kadını çözemezken bırakın erkekler siz bu işi. uğraşmayın. yol yakınken kaçın kurtulun falan filan işte.
bir de aranız iyiyken "oğluumm bu kız melek ya" aranız bozukken "şeytannnnnnn!!! kuruttu beni" olaylarından vazgeçin. kadın değişmez bir değişken. en başında ne ise en sonunda yine o yani.
bazı kadınlar diye başlaması gereken önerme. bu arada "duygusuz" insan yoktur. her insan duygu sahibidir. belki acımasız, vicdansız gibi tabirler uygun düşer. ve bu tabirlerin içini eylemleriyle fazlasıyla dolduran bir çok erkek de olduğu malumumuzdur.
kadınlar duygusuz değildir ancak hepsinin içinde bir parça mazoşistlik olduğu için duygusuzmuş gibi görünürler. yani hani o duygusal erkek değil odun erkek müstehak minvalli yargıların da nedeni işte tam olarak budur. zorlayanı, acıtanı sever kadınlar. elbette istisnası vardır ama adı üzerinde genelleme bu. kendisini mutlu eden bir ilişki sıkar zamanla kadını, huzursuzluk arar, heyecan arar. doğası böyledir, huzursuz ve melankolik.. işte bu nedenle erkekler anlayamaz kadının durduk yerde çıkardığı kavgaları, kopardığı fırtınaları. oysa sıkılmıştır kadın dinginlikten, önce kavga etmeli sonra da barışmanın keyfini sürmelidir. bu duygusuzluk içerisindeyse en çok kendine zarar verir, farkındadır çünkü kendisine ve birlikte olduğu kişiye karşı daha adil olması gerektiğinin. kadın, doğasında olan tüm bu huzursuzluk ve mazoşizm nedeniyle duygusuzdur ve onu tam olarak mutlu etmek imkansızdır.
kadınların hepsi olmasa da çoğu bencildir ve kendi çıkarı için herşeyi yapıp dünyanın onların etrafında döndüğünü sanırlar, empati kuramazlar. bu açıdan doğruluk payı vardır. kadınlar ağlaktır doğru ama bunu genelde duygu sömürüsü için yaparlar ya da istediği şey olmayınca (çocuk mantığı). ama bundan anlaşılmasın kadınları sevmediğim, erkeklerden üstün yönleri de vardır, herşeyin değişkenlik gösterdiği gibi.