cinsiyete göre değişmeyen bazı olgular vardır hayatta. dostluk gibi, arkadaşlık gibi, sevmek gibi. cinsel dürtülere sahip düşünebilen hayvanlar olmamız, duygularını da o dürtüler tarafından yöneten yaratıklara dönüşmeden sevebilmemizi engellemez. iletişim kurduğun her canlıyı o dürtülerle görmeyi gerektirmez. karşı cinsten arkadaşını sadece arkadaş olarak görebilen erkek sayısı az olmasa da, kızların daha büyük bir çoğunluğu tarafından başarıyla uygulanışı bu iki farklı cinsiyettin beyin yapısını açıklar vaziyettedir.
kesinlikle doğal karşılanması gerekendir. insanlar sosyal varlıklardır. kişinin erkek olması, kör olması, dilsiz olması değildir onu dost yapan. onunla anlaşabilme yeteneğindir. çok ta iyi dost olurlar.
madiden tuhaf kızların tipik bir tepkimesidir. önce erkeği ölçer tartar, tam oturtacakken! yani ilişkiyi, bunlar kaydırıverir kızakları "ben öteki heriften ooşlanırım be yavv" diye. e be kızım sana şimdi dallı taraklı konuşmayayım, nedir bu kaypaklığın asıl sebebi dersen de "ben bilmiyorum" ile başlayıp belediye şebekesindeki sebepsiz elektrik kesintilerine kadar giden ve sonunda "..." (bkz: üç nokta) ile renklendirilen bir kapanış yaşanacaktır. sonuçta olayı tüm çıplaklığıyla konuşursun;
- sen bilmiyorsun da ben akşam 31 çektim seni düşünerek.
- o derece yani!
- 100 derece aylin, ateş gibiydin.
burda cevaplar ikiye ayrılır mütemadiyen;
a) ya git be cemil, hasta mısın nesin? dost, arkadaş, kanki, badiş, godiş filan. ayrıca no fuck buddy!!! (bkz: tipik bir ilişki kızı)
b) yalnız bırak lütfen beni, bir kaç gün görüşmesek, bana da canım demesen, konservelerimle şeyy konverslerimle bırak beni!!!
(bkz: madiden depresif hatun)