her kızda her an olabilecek ancak uzak mesafe ilşkisindeki bir kızda o her anların oranının sıklaşabileceği kızsal işgillenme durumudur. siz sınavlarınızı bitirmiş istanbul'da keyif yapmak için***15 gün süreyle takılmak gibi masum bir isteğinizde dahi uzaktaki sevgili güvercin tedirginliğine bürünebilir. 20 yaşına gelmiş hayatında birkaç kez çıkma deneyimi bulunan her erkeğin yadırgamadığı, sinirlerinin bağışıklık kazandığı durumdur. hala bağışıklık kazanmadıysa stres topu size yardımcı olabilir.
aniden gösterilen ilgi azalır ya da artarsa bu hisse kapılabilirler. bir yere gidildiğinde önceki günlerde seni seviyorum dememiş yol üstünde söylenirse anında kıllanırlar mesela. oraya gidip kimle fakışacan gavaaaattt.
küçük yaşlardan itibaren hep var olan durumdur. zaten sürekli kafasında dolanan tilkilerin nihayet gerçekle kavuşma anıdır. doğuştan rekabet hırsı ile doğmuş neredeyse çoğu kızda olan ve nerdeyse babasının da annesi ile kendisini aldattığını düşünenler ise yadsınamıyacak kadar fazladır.
en başa dönülecek olunur ise ademin havvadan vazgeçip elmayı seçmesi bize aslında herşeyi açıklamaktadır.
(bkz: tespitim geldi)
kaybeden bayan değil aslında erkektir. hissi oluşturan da sonunda güvensiz bir ilişki yaratan da odur.
yalan söylemeyi beceremeyen erkeğin itirafını alt yazı geçmesinden kaynaklanır.
ama garibim debelenir durur dediğime inansın diye.
kadın kısmısının doğal olarak geliştirdiği yeteneği hiçe saymak ayıp oluyor beyler.
erkeğine göre değişir. şahsen benim gibi sevinçler, hüzünler yaşayıp dışarı vurmayan aşırı sakin biriyseniz kimse farkına varmaz. hatta söylersiniz inanmaz... eşime diyorum.
-internette biriyle tanıştım pazartesi gelecek tatile çıkacaz. inanmıyor. üç gün inanmadı. pazar günü diyor ki
- yarın halı alalım.
- lan ben yokum. kredi kartını vereyim. kadın ta hollanda'dan gelcek.
- kaçamazsın hep ben kendim alıyorum ev ihtiyaçlarını.
- ya inanmazsan inanma... pazartesi beni bulursan aldırırsın halıyı...
pazartesi kadın gelir ve yola çıkılır. gece 3'te telefon çalar. bakmak istemeseniz de gece yarısı uzun uzun çalmasından dolayı dayanamazsınız.
- nerdesin. neden geç açtın?
- side'deyim. işim vardı.
- kimle gittin?
- ya kaç gündür söylüyorum ya... sana bahsettiğim ayfer'leyim.
- neden eşya almadın.
- fazla kalmam zaten 8-10 gün kalcam burdan alırım bir şeyler...
- neyse tamam. ne yapıyorsun sesin soluk soluğa geliyor.
- ya ne diyeyim alt alta üst üsteyiz işte.
- çok matraksın hahaha.
telefon kapanır. yanındaki kadın:
- kimdi arayan?
- eşim.
- alalalalah çok garip kızmıyor mu?
- valla anlamadım. inanmıyor mu, normal mi karşılıyor.
- tanımak isterdim.
- arayalım istersen konuş?
- yok yok keyfimiz kaçmasın boş ver...
bu öyle bir histir ki bunu destekleyecek onlarca ipucu bulursunuz.seviyorsanız bir süre susarsınız.erkekler sevgililerini aldatırken mutlaka bir yerde açık verirler ve bunu hissetmek çok doğal ancak acı vericidir.en kötü küfürden ağır gelir aldatılmak.bu hissi yaşamak hele de söyleyememek en kötüsüdür.
güçte huzursuzluk sezen yoda gibidir.*
Suç ne kadar bariz olursa olsun; Gülüm, ne alakası var sen bana güvenmiyor musun kırdın kalbimi diyerek hemen karşı atakla üste çıkılmalıdır.*
erkek kişisi -her ne kadar gizlemeye çalışsada- agresifleşir, ilgisizleşir (günde 20 mesaj atan 10-15 kez arayan adamın bu sayıyı nerdeyse hiç denecek kadar düşürmesi, saçta, başta, kokuda, kılık kıyafetteki değişiklikleri farketmemesi gibi) ama bi yandan da (vicdanı varsa eğer!) vicdan azabı çeken erkek kişisi olmadık jestler yapmaya çalışıp sebepsiz hediyeler vermeye başlar.. bu ve benzeri durumlarda biliniz ki sevgili bayanlar aldatılıyorsunuz..
muhtemel bir durumdur.çünki erkekler bayanlar kadar iyi değildir gizleme konusunda ve rol yapma yeteneği düşüktür bir ilişkide.
aldatıldığını hissediyorsan varsayımla harelet edilmez kardeşim.ya al karsına konus insan gibi ya da kurma kendine kendine hislerine dayanarak.
kendine güveni düşük bayanlarımızda daha cok düşünülen bir hadisedir ayrıca
hatun kişinin, yapısal donanımı gereği mutlaka aldatıldığını hissedeceği gerçeğidir. Şimdi ya da sonra ama mutlaka... Asıl acınası olan, erkeklerin kadının hissedebileceğini bilemeyecek kadar düz olmasıdır. Belki sevdiği için sonra affedecektir kadın. Erkek kişisinde biraz düşünme yeteneği var ise bu durumu tekrarlamayacaktır. Ama tam tersi ise, affettiği için kadını çantada keklik sanıp yanılacaktır. Sevdiğim bir sözde ise şöyle demektedir:
"Kadınlar herşeyi affedebilirler ama, neyi affettiklerini asla unutmazlar" *
