belki çok saçma gelecek, belki de ibnelik ediyorumdur ama otobüse binerken kafasını bir yere çarpması, yolda giderken kayıp düşmesi(ama acı çekmese de acınacak şekilde), ya da ne bileyim bir köşede beklerken kafasına zbam! diye bir topun çarpması ve akabinde verilen anlamsız tepkiler.
saçların, çarpma ya da düşmenin etkisiyle savrulması.
bu olay yaşandıktan sonra ezik bir şekilde, durumu toparlayabilmek adına olayın failleri ile öz güvenden yoksun bir şekilde kavgaya tutuşması.
tam tasvir edemiyorum, derdimi anlatamıyorum ama bunun gibi bir şey işte.
ben de böyle bir kafa yaşıyorum n'aparsın? *
özür dilerim kızlar.
lütfen kafanızı bir yerlere çarpmayın ve yolda yürürken düşmeyin. *
edit: işbu entry hiç tanınmayan bir hatunun gözden düşmesi ve karizmasının yerle yeksan olmasıyla ilgilidir.
tanıdığım ve sevdiğim insanlar için geçerli değil elbette.
Feministlik ile erkek düşmanlığını karıştırmaları ve ataerkil toplum diye sürekli kafa sikmeleri. Zırt pırt ekonomik özgürlüğü olduğunu vurgulayıp parayla övünmeleri. Hiç dayanamam, anında iletişimi keserim. Ben sana zaten gereken saygıyı gösteriyorum, daha neyi kanıtlamaya çalışıyorsun?
Dip boyası yarıya kadar gelmiş saç.
Dökülmüş ojeli tırnaklar.
Takma kirpik, takma tırnak tırnak, takma saç.
Beş kilo fondoten.
Ayakkabıdan bağımsızlığını ilan edip asfaltı süpüren parmaklar.
Her biriniz de bu sikayette bulunduğunuz özelliklerden en az on tanesine sahip olan kızlarla evleniyorsunuz götünde geziyorsunuz.
bu ne perhiz , bu ne lahana turşusu.
duygularla oynayan bir kız olduğunu anladığın an ,sevdiği kızın hiçte sevdiğin biri gibi olmadığını gördüğün an ve niceleridir benim için .(bkz: aşkın gözü kör, uyandığında anlarsın denilesi anlar)
