-sıra da amma uzun beklemekle bitmez, bu arada ben kamil
+(ifadesiz donuk surat)
-hangi hocanın notunu bekliyosun
+(ifadesiz donuk surat ve başka yöne dönüş)
-(hayal kırıklığı ve sıradan çıkıp yurda dönüş).
--spoiler--
bir grup türk öğrenci new york'ta bir cafede oturmuş türkçe muhabbet etmektedir. yanlarına izbandut ya da zebellah olarak nitelendirilebilecek irilikte bir zenci yaklaşır, eğilir:
- birader, türk müsünüz?
sanki bir amerikan filmine dublaj yapılmış kadar düzgün türkçe konuşan bu amerikalı zenci, arkadaşları dumura uğratır, olaylar gelişir:
- ııh, evet abi.. ee, sen?
- yok ben amerikalıyım, incirlik'te dört sene kaldım da, ondan bu kadar iyi türkçe konuşuyorum.. burada güzel adana yapan bi yer biliyor musunuz diye soracaktım..
- yok abi, biz de yeni geldik new york'a..
- ulan koduumun memleketinde de güzel bi adana yapan yer yok mına koyiim!!
--spoiler--
kadın tanışmak istemezse dünyanın en yaratıcı sözleri bile olsa bir boka yaramaz ama kadın tanışmak isterse o zama tanışma cümlelerinden en iyisini falan aramana gerek kalmaz.
-Selaammmm ehehe
-meraba
-şey uzaktan gördüm de sizi bir gelip konuşmak istedim
-neden?
-eşeğin zikinden. Lan neden olabilir işte tanışmak filan istedim. Hoşlandım senden ama kezban olduğunu anlamamıştım.
işim gereği bir çok tanışma repliği ile karşı karşıyayım, en basit olanı;
karşı taraf: merhaba şu film nasıldır acaba
auteur: ben size başka bir film önereyim, şu film çok güzeldir, ben izledim, mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.
- bundan sonra artık, sohbet başlar ve kişinin ipleri eline almasını sağlar.
Mekan/zaman: cadde/23.00 civarı (arabayla almaya gelecek arkadaş beklenmektedir)
B-ben, O- tanismaya cabalayan insan
(Arabasıyla 3kere onumden gectikten sonra) O: merhaba istersen gidecegin yere kadar bırakabilirim
B: arkadaşım alacak.
O: peki ozaman ( hafif uzaklaşır sonra tekrar gelir)
O: daha önce karşılaşmışmıydık?
B: hayir.
O: ben sanki daha once bir yerlerde gordüm? Buralımısın?
B:( beklemekten ve yorgunluktan acayip sinirlenmiş olduğumdan, patlayarak) hayır daha önce bir yerde karşılaşmadık, konuşmadık, tanişmadık, ve tanışmıycazda!
O: ...... (kem küm) anladım tanışmıycaz ..ııı...
(arkadasım geldi arabaya bindim gittim).
Not: öfke kontrol problemim var.
-hi! are you from tennessee?
+what waaat ? ne diyo la bu gılıbık?
-i was gonna say that if you from tennessee , you are..
+adanalıyık adanalı
-fuck i was gonna say that you are the only ten i see
+fak lı maklı gonuşma sikerim belanı .
bitti
üniversite de ders arasıydı. masa tenisi oynuyorduk. geniş bir avlu var. çok dikkat çekici bir kız bankta oturuyordu. tekti. aslında gidip tanışabilirdim ama yanımda arkadaşım vardı. neyse oynamaya devam ettik. o sırada pinpon topu kıza doğru fırladı kız ayağıyla klas bir pas attı. aynı sneijder gibi. dururmuyum hemen
+ maşallah yıllardır futbol oynarım böyle pas alamadım dedim gülerek.
- hahaha. abartma canım sende.
+ ayakların yetenekli olduğu kadar ellerinde yetenekli mi buyur gel(masa tenisine davet ettim)
- (kız ayağa kalktı ve masaya yaklaştı) aslında aram yoktur rezil olmayayım.
+ yok estağfırullah öylesine oynuyoruz zaten. ben stephen memnun oldum.
- bende x memnun oldum.
masa tenisinde keyifli dakikalar geçirdik. bayağı samimi olduk. o güzel zarif kızın masa tenisinde hırçınlaştığını da görmüş olduk. olay buydu güzel bir kızı daha hanemize eklemiş olduk.
