kız kısmını zora sokan eylemdir. hem vakit geçirmek ister, hem de erkeği ürkütüp kaçırmak istemez. bu yüzden erkek milleti önce zemin ayarlamasını yapmalıdır ki sonrasında maç heyecanıyla aksilikler olmasın.
örneğin:
+bu turkuaz formalarda bizim takımı pek açtı bu sezon...
-bizim kalede ziya varmış bu maçta...
gibi gibi kız sormadan yanıtları hazırlayıp vermelidir.
kız kısmı da azar yememek için kenarda sessiz sessiz izlemeli, erkeğin mimiklerine göre tezahurata geçmelidir.
hangisi almanya sorusunu duyduktan sonra artık beraber izleme kararından uzun bir süre vazgeçmişimdir. en azından bu soruyu soran şahısla bir daha izlemeyeceğimdir.*
maçın 30. dakikasında "çişim geldi" diyerekten tuvalete giden dişi bireyin, ikinci yarının sonu gibi geri gelmesi sebebiyle aslında izlenemeyen olgudur. evde bir kız bir erkek var, şimdi bunlar oturup maç mı izler ? demagoji yapmayalım, hazır ortam var sevişin işte...
+merhaba hede maçtasınız değil mi?
-evet geldik maçtayız şimdi.
+o zaman hödöye söyle maç bitince beni bi arasın, bu arada nasıl maç hödö nasıl oynuyor ?
-iyi iyi maç hödö şimdi dörtlük attı.
+selametle!
erkek için önemli bir karar niteliği taşır söz konusu eylem öncesi durum.
ya kızlarla okey oyanarız deyip bir şekilde atlatıp kızları sallayacak; rahat rahat hakeme her türlü sövecek, gol olduğunda yanındaki ağzı soğan sarımsak kokan dallama arkadaşlarıyla kavga ediyormuşcasına çılgınca sarılacak bir ortamı tercih edecektir.
ya da kızlarla maç izlemeyi seçip futbolla ilgili hiç bir bok bilmese bile otorite olarak soruların aydınlığa kavuştuğu bir kaynak olarak kullanılmayı seçecektir.
"ilhan mansız futbolu bıraktı...evet, artık ofsayta düşmüyor.hihihi"
"ofsaytı sonra anlatırım"
"beckham, amerika'ya gitti".
"5-0 yensen de üç puan veriyorlar..."
kız grubuyla maç izlenmektedir. içlerinden biri iddia meraklısı bir kızcagımızdır. milli takım maçı oldugu için ayrı bir önem taşımaktadır. ateşli taraftarımız dile gelir.
-kızım o top o kaleye girsin, sonra gelsin milli takım bana girsin!
-yemin mi lan! adsdhjs
-yemin lan 11i de girsin
-teknik direktör?
-o da girsin!!!
(bkz: gereksiz genelemeler yapmayalim)
kizina göre degisir, eger futboldan anliyorsa cok zevk verir anlamiyorsa kendin ettin kendin buldun diye düsündüren andir.
istisnalar haricinde zor olan eylemdir.bir çok hatun futboldan anlamaz, sadece erkeği orada diye ve yanında olmak için gider bir çoğu.işte tam o anda:
erkek: ulan .mına godumun hakemi, penaltı olur mu la hiç, dürrüğüm!
kız: * aşşkomm, penaltı ney?
erkek: anasını zikt....hee, ney? *
eğer sevilen kız yanındayken, maç seyredecek kadar manda bir erkek bulursanız bana; ne olacağını o zaman söyleyebilirim, demiş ünlü düşünür bir buçuk iskender yanında light kola. *
futbolu seven bi kızda pekala da güzel bi olaydır.
karşısınızdaki kızı tanıyamayabilrisiniz. o anın heyecanı ile bambaşka biri olur ve gözlerinizi alamazsınız.
önemli nokta,
"ne hoş kız lan futbolu bile seviyo bundna iyisi şamda karpuz" da diyebilirsiniz
"a.q bu erkeksi kzılardanmış lan ben bunu hakiki kız sanıyodum" da diyebilirsiniz o anki piskolojinize ve bakış açınıza bağlı.
hadi kolay gele..
şimdi efenim hatun kişi yalnızca derbileri izlemeye gitmektedir takdir edersiniz ki.
derbi günü onun için çocukken ramazan bayramı neyse onun gibidir.
yataktan kalkar, lisanını da değiştirerek "dayının ne maç olacak laa" gibisinden cümleler kurar.
dünden ütülenmiş ve sırf artistlik maksatlı aldığı formasını çıkarır, öper okşar. giyer ve arkadaşlarıyla buluşur.
maç izlenecek mekana gidilir. holigan edası çoktan sarmıştır bünyeyi zaten.
maç öncesi atılan sloganlara civciv sarısı saçlarını savuraraktan cırtlak sesiyle katılmaya başlar.
neyse ki hakem düdüğü çalar ve gürültü kirliliği son bulur.
en boktan harekete bile "abii yuh ya, ibne hakem" demekten kendini alamaz. neyse ki hatun da, linç edilmiyor. neyse.
devre arası olur, hatun kişi yorumlara musallat olmaya çalışır, lakin ipleyen yoktur. hafiften içerleyerek sandalyesine doğru ilerler.
ikinci düdükle birlikte artık holiganlığın had safhasındadır. az önce "leylimley" kıvamındaki bağırışları yerini rööğğğyyy röööğğğyy röğğğy kıvamını alır, anladınız siz onu.
son dakikalarda sanki umrundaymış gibi pozisyonlarda gözlerini kapatır. yenilesi o güzel ağzıyla küfürler savurmaya başlar.
bitiş düdüğü çalar.
takım mağlupsa kendi kibar kimliğine geri döner: "önemli olan katılmaktı tamam mı berkecaağn!".
takım kazanmışsa aynen holiganlığa devam: "nıhahaha nolduu laan göt oldunuz".
aradan bir saat geçer maçı çoktan unutmuştur.
gider makyajını temizler, yüzüne maske yapar.
televizyonunu açar ve izdivaç programının tekrarını seyreder.
ardından ipek ongun'un bir genç kızın gizli defteri'ni okur 10 sayfa kadar, uykuya dalar.
kısaca şu diyaloga tabidir:
kız-aşkım benim dizim var birazdan marimar(hani bu natalie oroiero nun oyndığı)
erkek-askım bugün maç var.
kız-yaa aşkım ne anlıyosunuz bu maçtan 22 kişi bir topun peşinde koşuyo (aslında haberi yok 20 kişi koşuyo kaleciler tutuyo sadeceD:)
erkek-olurmu aşkım bunda zeka işi var bak defans var forvet var haa bide forvet arkası var.(hani su 10 numaralar)
kız-aşkım ben herşeyi anlıyorumda bu ofsaytı bi türlü çözemedim
erkek-hayatım üzülme bende 10 yıldır izliyorum ama ben de bir türlü çözemedim
zor görünse de maç sadece erkeklere hitap etmiyor; kızlarla da izlemek gayet keyifli ve çekici olabilir. tuttuğunuz takım kazandığı an evdeki sandalyeleri ve masaların kırılma zamanı gelmiş de geçiyordur. yardımcı olunur.
o maçın futbol maçı olduğunu varsayarak; maç izleyen kızın futbol bilgisi varsa zırt pırt "düdüklü niye düdük çaldı?" diye sormayacaksa, desteklediği takım gol attığında kopacaksa keyifli olabilecek eylemler bütünü.
