şaşırtıcı olan: yabancı ülkelerde bırakın böyle birşeyin var olmasını, düşünülmesi bile düşünülmeyen bu önermenin, türkiyede birisinden gelmiş olmasıdır.
hemcinsinin kullandığı banyoyu kullanmakta bile sıkıntı çeken bi millet için imkansız bi taleptir ve öyle de kalmalıdır. banyodan çıkınca yıkandığı yeri temizlemekten aciz, kıl tüy saç gibi bilimum tiksinç atığını sıradaki kişiye bırakan insanların varolduğu düşünülünce bu istek bayağı bi lüks kaçıyor. bırak herkesin aynı yerde duş almasını önce bireysel olarak temizlenmeyi ve temizlemeyi öğrenmemiz lazım.
belki de cinsel açlığı biraz olsun yatıştırır. görsel anlamda dahi bir çift memeye tav olanlar var. yasak olan, ulaşılmaz olana hep ulaşmak istediğimizden belki de elimizin altında ya da sürekli gördüğümüz için istemeyebiliriz.
Kız eliyle musluğu değil de başka birşeyi tutcağını düşünüyorum. Erkek içinse hazır duş alcam bari girmeden mastürbasyon yapıyım sonra duşta abdest alırım mantığının daha ileri boyutudur.
metinde aslında birilerinin ahlak bekçisi kesilmesi anlatılmış ve bu kısmı çok doğru. Ancak unisex duş gibi şeyler bu ülke için çok uygulanabilir değil. Zira doğu-batı arasında sıkışmış bir ülkeden bahsediyoruz. Yani batılı giyinip doğulu düşünüyoruz. Ayrıca da duştan daha önce batıdaki gibi büyük kütüphanelerimizin olmayışı onlar kadar okumayışımız gibi şeyler üzerinde düşünmek gerekir.
emperyalist ülkelerin çökmüş ahlaklarını, özgürlük anlayışlarını, dini yaşayışlarını ve kültürel faaliyetlerini evrensel olarak kabul edip takdir etmek zorunda değiliz. "vatikan'ın içinde dönen ahlaksızlıklar ve papa'nın istifası" neden biz bir ingiltere ya da fransa gibi olamadık diye yırtınanlara ibretlik bir haber özelliğini taşır. http://www.internethaber....gay-lobisi-mi-506707h.htm
londra farklı bir memleket, hollada'nın daha medenisini düşünün. londrada partiler yapılır grup sekse dönüşür, sabah olduğu zaman her kes dağılır işine okuluna gider, öyle boş insanlar da değillerdir hepsi dolu dolu beyin insanlarıdır.
türki'ye bilime, hukuka, sanata ne kadar önem vermiştir ki türkiye'de de böyle bir durum söz konusu olsun.
londra, dünya metal altın borsası, parasının kat sayısı, bilimi politikası hukuku, insanları sosyal ve ekonomik özgürlüğü ve ferahlığı... üzgünüm ama türkiye'de bunların hiç birini yakalamadan kadın-erkek unisex duşlarda olsun politikası göz önünde bulundurulamaz.
bir deyim vardır "ayranı yok içmeye atla gider sıçmaya" aynen budur melis alphan'ın durumu.
önce insanların beyni doysun, karnı doysun daha sonra tatmin kar oluruz.
kızlarla erkeklerin aynı yerde duş almasından başka yazacak bir şey bulamamış yazardır.
Enerjisini, sokak hayvanlarını koruma, komşu ve akrabalarından dertli olanlara yardımcı olma, küresel ısınma ve cehaletle mücadele gibi çalışmalara ayırması gerekir.
Fikrinde samimi ve inandırıcı olduğunun kanıtı, ilk adımı kendisinin atarak " erkeklerle beraber duş almak istiyorum" şeklinde köşe yazısı yazması ve komşularıyla akrabalarını bu sürece dahil etmesi olacaktır.
Risk işte budur.
çıkarmadan 5 posta duş almakla sonuçlanır. mis gibi gezeriz ülkecenek.
hem bunun yurt ortamlarında olabileceği düşüncesi de, kültür seviyemizin artmasını sağlayabilir. üniversite okumayan kalmaz amk. yurdum kamilleri ne yapar ne eder okur.
kollarını kavuşturup poz veren bir ablanın söylemi.
elimde değil, kollarını kavuşturup karizma bakış atarak poz veren bir insanın söylediği, renkli bir arka planla sunulmuş bir söylemi ciddiye alamıyorum.
yani orada sözden çok kendi reklamını yapıyor abla. "bakın ben ne kadar karizmatik ve açık görüşlüyüm" diyor.
kollar kavuşunca olmuyor yani, sorun kız erkek beraber duş alsın değil.