neverdantecry evinde uludağsözlükte entry girerken çayını yudumluyordur. tam entryi girecekken birden kendini boşlukta bulur ve çok geçmeden basıncın yaptığı etkiyle sağ kulağının zarı zedelenir. çok bir şey duyamaz hale gelmiştir. gözlerini açtığından kendini denizlerle çevrili bir adada bulur. daha önce adaya düşmediğinden ne yapacağını bilemez. sağ kulağıda söylediğim gibi zedelenmiştir. pek bir şey duyamıyordur. birden bağırmak ister hem adada biri olup olmadığını anlamak için hem de kulağını denemek için bağırır. ayuuuciiiaaaasiiikiiicuuuaa diyerekten bağırır. ağaçların arasından denizden her yerden insanlar çıkmaya başlar ve bu insanların hepsi bayan kadın ve kızdır. bunu hemen farketmiştir. çok geçmeden bir şey daha farkeder hepsinin ellerinde taş vardır ve bu taşları birden neverdantecry'a fırlatmaya başlarlar onu taşlarlar. her taraftan taş geliyordur daha gözlerini kırpamadan kendini yerde bulur. insanlar taş atmaya devam eder. her bir taraftan taşlar fırlatılıyordu. neverdantecry tanınmaz haldeydi ve daha ölmemişti son bir söz söylemeye hazırlıyordu kendini. am var mı am demeye kalmadan tekmelemeye başlarlar her tarafını ezerek onu etkisiz hale getirirler. kafası parçalanmıştır ve denize atarak ondan kurtulurlar. denize atıldığı anda;
neverdantecry uyanır güneş aydınlanmıştır. neverdantecry şöyle söyler. -bir günde normal bir rüya göreyim çok mu şey istiyorum. der ve yine elini yüzünü bile yıkamadan sofraya oturur yemeğini yer ve güne başlar.
şuan bunları adadan yazıyorum kızlarla beraber hindistan cevizinin suyunu içiyoruz.
danteye selamlar,sevgiler.