genelde yetiştirilme tarzı nedeniyle küçükken kızlarla hiç haşır neşir olmamış bu yüzden 20'li yaşlardan sonra bir türlü hoşlandığı kızlarla konuşamayan erkektir.
içine düştüğü platonik durumlardaki duygu yoğunluğunı kitaplaştırıp voleyi vurmayı düşünen bir maldır aynı zamanda. hayal dünyasında yaşar. yetiştirilme tarzı nedeniyle özgüven eksikliği çekmektedir.* bu işin yegane sorumluları ebeveynleridir.
aile ici yetiştirlme bicimı ve karakterle ilgili bir şeydır.
yanlış bir şeydır yeni lımanlara acılması gerekıyordur. gelecekte elızabetten sıkılınca başını taşlara vuracaktır.
öncelikle normal de nasıl konuşuyorsanıza bir ek gibi görülebilir.
kendinizi bir kızın yerine koyun. ve bir erkek size gelip teklif ediyor. bu teklif, türlü sakarlıklar, salaklıklar, kekelemeler, embesilce hareketlerle bütünleşiyor. ama sonuçta kız size olan duygularını açığa çıkartıyor. şimdi siz kızın embesilce hareketlerine mi yoksa o açığa çıkardığı duygularamı takılırsınız. tabiki de duygular. ve alıp gidin korkularınızı. özgüveninizi elleriniz ile okşayın...
Kesinlikle Özgüvensiz erkektir tipsiz erkeklerin yanındaki güzel kızların nasıl onlarla takıldığını hiçbirzaman anlamazlar (bkz: Aboooow karıya bak lan bide çocuga bak) mesele kızda değil o çocuktaki cesarettedir onu çözemez.
çoğu kez esas olarak özgüven eksikliğinden kaynaklanır. bu insanların psikolojisi de 'borderline' kişilik bozukluğu çerçevesinde şekillenir. bir günü diğerini tutmaz. bunların zeki olanları çoğu kez doğayla bir hesaplaşma peşindedir, insanların bazılarının kendisine karşı gelişen, doğal olarak kötü düşüncelerini tüm insanlara mal ederek ellerinden geleni yapmaya çalışırlar. aslında yapmaları gereken içine düştükleri çelişkili durumdan kurtulmak yani bir yandan aslında herkesin kendinden daha az zeki vs. olduğunu diğer yandan o küçümsediği insanların kendisine hak ettiği değeri vermediğini düşünmeyi bırakmak ve gerçekten kendisini sevebilecek birisini bulmaktır.
kardeşim istediğin kadar küçümse, bu adamlar bazen tehlikeli olabilirler. yılmak bilmezler ve çoğu kez insanların dürtüsel dünyasını da gereği gibi ancak bu kişiler anlayabilir.