yok arkadaş ne zaman elimi bir kıza uzatsam mutlak suretle kendimi evlilik düşleriyle bezenmiş bir olay örgüsü içerisinde buluyorum. önemi yok kadın ve erkeğiz şunun şurasında. yaşımız genç hormonlarımız çalışıyor. ne olmuş senden etkilenmiş olabilirim keza sende öyle ki, bir şekilde birbirimizi bulmuş ve yanyanayız. şimdi henüz her şeyin başındayken nerden çıkıyor bu evlilik sözleri. çocuk yapma isteği. kuş musun anacağım, neslini devam ettirmek isteyen türden? tamamen içgüdüsel.
iki dakika şurda oturup konuşalım. iki mitinge katılalım (bak küresel ısınma vs), bir kaç sosyal temalı afiş hazırlayalım, çay içelim, kırlara çıkalım. en orjinalinden el yapımı süryani şarabı içelim. kitap okuyalım, sinemaya gidelim, kısa metrajlı film çekelim. gün aşırı yolculuklara çıkalım. sen iste "güneste demleyeyim senin çayini / yüregimden süzüp öyle vereyim"(?) ama işte böyle yapma. bak görüyorsun iki saattir yazıyorum cinsel temalı bir kelime gördün mü? istemiyorum ulan. sevişmek istemiyorsan onuda yapmayalım. ama yanındaysam seviyorumdur ve fakat bu sana damızlık gibi bakmama vesile olmaz. sonra bir hayallerdir dönmeye başlar. bir göz kutu gibi evimiz, çatal bıcak setimiz evin içinde koşuşturan pıtırcıklar. tamam iyi güzel hoş şeyler bunlar ama yapma yine de bunu.
derken bu ilişki uzadıkça kankaları da artık olaya müdahil olmağa (lehçe) başlarlar. üstelerine vazifeymiş gibi ilişkiye sağdan soldan iğne batırmaya başlarlar zira kankası gidecek ki onlara sıra gelecek. aha şöyle salakça dizilmişlerdir ard arda. (bkz: http://www.gelinlikrehber...30s-vintage-wedding-4.jpg) (2. sıradaki çok çakaldır ona her zaman dikkat edin.
ilişki artık gönül adamı tadında yaşamını sürdüren bir kişinin bünyesi üzerinde zulme dönüşür. adamımız bir sabah kalkar ve şehri terk etmek suretiyle arkasında tek bir iz bırakmadan kayıplara karışır. çünkü istediği şey bu değildi. bu ne ya!!
sonra kız ağlamaya başlar. muhtemelen kankalarıyla bir kafede veyahut rahatlıkla zırlayabileceği bir parkta (kültürlü olanından) buluşup salya sümük ağlaşırlar.
---
demem o ki, ayrıntılara dikkat edin pek sevgili bacılarım. erkeğinizi pembe pancurlu, cumbalı evinizin düşlerinde boğmayın. uçar gider mazallah.
ilişki uzun bir süredir devam ediyorsa toplum, aile baskısının karşı cinse yansımasıdır. 'bunun seninle evleneceği yok. derdi eğlenmek, gezmek ,tozmak.' türevi cümleler duyuyordur. ama doğru mudur? hayır. sonuçta evlilik iki kişilik zor bir karardır.
özellikle kız tarafının ortaçağdan kalma "10 bilezik" "şu kadar takı" "para birikimi" v. b. adetleri istemeleri yüzünden, fidan gibi delikanlıların bu istekten vazgeçişleri de cabasıdır.
bu kardeşiniz de onlardan biridir.
türk toplumunun kızı yetiştirme tarzından kaynaklanır. ne ekersen onu biçersin, demiş ya atalarımız. işte toplum olarak ektiklerimizi biçiyoruz. erkeklerin de şikayet edip sızlanması, bu noktada saçma. ne de olsa onlar insan ırkının, üstün tarafı! kızlara aynı haklar verilmediği için, kendileri gibi düşünmelerini beklememeliler.
erkeklerde de var aslında bu durum. ama genel olarak isterik değil, aileden gelen baskıdan.
zira erkek belli bir yaşa gelince hemen evlilik muhabbeti eder.
veya ailesi hemen " ne zaman evlencen lan. kazık kadar adam oldun " der.
tabii aileden öte genel olarak toplumun bir getirisidir.
çünkü garip olarak illa evlenme dürtüsü aşılanmıştır.
yaş 24-26'yı geçince herkes * potansiyel evlenmeye hazır bireydir.
belirli bir yaştan sonra olması gereken durumdur. aslında duruma bakarsanız flört kademesinde kızlar genelde kapışılır. seçen genelde erkekler olur çünkü bütün erkekler bi kızla flört etmek eğlenmek gezmek vs ister. Ancak ileri seviye ilişkide yani evlilik kademesinde erkeklerğin çok az bir kesimi evlilik ister evlilik konusunda seçen ise erkek olur diye düşünüyorum. ve bence bu takıntının sebebi "neden gençken okadar hayranım vardıda şimdi hala evli değilim" dir. çok güzel bi kızla bile takılmak güzeldir ama evlilik için durup 3-5 kez düşünmek gerekir.
aile yada yakın dostluklar içinde kıza sevgilisi hakkında sorulan ilk sorular gibi
"kız, ciddi mi mi bu çocuk seninle? degilse eğer boş ver gitsin!" şimdi bunlardan hangisi daha saçma, her ikisi de birbirine bağlı bir manyaklık aslında.
Yamanmak veya erkeği kapmaktan ziyade; çoğunlukla-bakın bir kısım evlilik delileri hariç- yanındaki erkeği; sevgilisini çok seven ve bu sevgiyi böyle bir toplumda bu topluma uygun şekilde yaşamak isteyen kadındır. Erkekler her ne kadar kadınlara hayalci dese de kadınlardan çok daha hayalbazlardır bu konuda. Evlilik olmadan bilmemne "serbest ilişki" adını verdikleri bir ortamda kadının rahatça yanlarında olmasını isterler. Fakat bunun böyle bir toplumda kolay olmayacağını bilen kız sorunu sorun yaratacak herkesin(bkz.yaşadığı çevreden aileye kadar) istediği gibi basit bir nikahla halletmek ister. Yoksa ailesi ve çevresiyle sorun yaşayacağını bilir; bellidir bu çünkü. Erkekse böyle bir problem yaşamayacağından(bkz.erkeğin şanındandır ya hani(!) ) bu konuyu önemsemez. E ne gerek var "serbest ilişki" havalarında aileyle, etraftakilerle arayı bozmaya? Söyler misiniz artistlikten başka nedir bu? Madem evlilik bu kadar değersiz; madem nikah basit kıyın nikahı; evlenin olsun bitsin. Zira olaya kadın olarak bakarsak(ya da kız başlıkta özellikle türk kızı ya da işte bilmemne kızı demiyor kız diye geçiyor) Bu toplumda bu toplum şartlarında evlilik kadın tarafından bu yüzden istense de övüp teperelere çıkardığınız Batı kadınlarında bu böyle değildir; çünkü çevre onları yadırgamaz, aileleri problem çıkarmaz vs. Yani demem odur ki kadın akıllıdır; nerede ne yapacağını bilir. Siz rahat olunuz kafanızı yormayınız.
şimdi efenim şöyle bir durum da var. aşkıaaam evlenelim, ne zaman evlencez biz datlum modunda gezen erkekler yüzünden aklında evlilik olmayan kızın aklına evlilik fikri empoze ediliyor. sonra kız düşünüyor, planlar yapıyor hatta erkekle berbaber yapıyor planları; şunu yaparız, şurada otururuz gibi. sonra oturup ciddi ciddi evlilik konuşmaları başlayınca çok hevesli erkek arkadaşımız ama çok genç değil miyiz? ben evlenmeye hazır değilim, bla bla bla tarzı cümleler telaffuz etmeye başlıyor. arkasından kavgalar, kırgınlıklar. aslında demek istediğim şu ki kızım sana söylüyorum gelinim sen anla.
artık devir değişmiştir ve erkekler evlenmek istemektedirler.. kendimde yaşadığım ve etrafımda gördüğüm kadarıyla bu böyledir. bi keresinde okuldan bi arkadaş hem de komşum olan bi kızla sevgilisi evden çıkıyorlardı ve çocuk kıza: benden iyisini bulamazsın diyordu.. anlayacağınız artık doğru düzgün erkek ve kız az olduğu için erkeklerin içinde de evlenmeyi düşünenler iyi bi kızı bulunca kaçırmadan evlenmek istiyorlar. böyle düşünmeyenler de farklı bi gezegende yaşıyor olabilirler..