iş yerinde bir kız ile tanıştım stajerdi okuluna döndü her gün sürekli telefonda msn de vs görüşüyorduk. bir gün bana biz arkadaşız bak dedi sadece arkadaş.
neyse bende tamam dedim. artık arayıp sormuyorum o da.
aradan bir hafta geçti aradı.
nerdesin sen ya hiç aramıyorsun dedi.
bende ee arkadaşız biz senle kanka arkadaşlar her gün görüşmez ki dedim.
yalan mı insan en yakın arkadaşı ile bile her gün görüşür mü la.
aklıma geldi şimdi la.
hakkaten insan arkadaşı ile her gün görüşür mü la.
minyatür kale maç esnasında orta gelen topa sabri vari bir vole cakılır, top tabi en yakın şehirdeki kardeş okul bahcesine kadar uzanır. o esnada dersleri boş ve bizi izlemekte olan 3 sınıf üstteki hatunlardan biri duyacağım şekilde;
k: amma kazma çocuk ya nerye attı topu.
ben: çok biliyosan gel kendin oyna.
k: ne biçim konuşuyorsun be sen benim kim olduğumu biliyor musun?
ben: kimsin lan sen?
k: ben fırtına nın kızıyım
ben: ne var bende rüzgarın oğluyum.
k: error tabi.
(o zaman harp akademi komutanı olan org. ibrahim fırtına yı kastediyormuş)
---------------------------------------------------o-------------------------------------------
yer üni yurdu;
bol alkollü bir gece yonjadan tanışılan bir kızla msn yolu ile muhabbet edilmektedir;
k: kaç yaşındasın sen bakalım * ))
ben: 21 oldum ya.
k: ee ne iş yapıyosun burda peki?
ben: pilotum ben.
k: hadi be sende 21 yaşında pilot mu olur :PP ?
ben: .mına kodumun yollusu bu akşam sen benim kadar içmiş olaydın astronot olmuştun haberin yok.
k:--offline--
churchill,avam kamarasında konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili,churchill'e kızgın kızgın şöyle seslenir:
''eğer, karınız olsaydım, kahvenizin içine zehir karıştırırdım.''
churchill , oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştır:
-''hanımefendi, eğer karım siz olsaydınız, o kahveyi seve seve içerdim .''
üniversitedeyken sınıfta sessiz sakin takılan efendi bir eleman vardı.
tartışmanın başını bilmiyorum ama alt sınıflardan bir kız çocuğu koridorda nasıl aşağılıyor.
"sen kimsin de bana teklif edersin o ezik tipine bakmadan" cümlesini duydum ben ve arkadaşla ufak bir şok yaşadık.
hiç vakit kaybetmeden onlara doğru yürüdük iki kız;
-mete merhaba canım dün akşam kaç defa aradım seni neden açmadın, hani yemeğe gidecektik.
arkadaşım da bana eşlik etti;
-ama mete nin önce bana sözü vardı hani havuza gidecektik, diyerek yanağından makas aldı bir de.
kızı saf dışı bıraktık mete ye methiyeler düzüyoruz, kızın ağzı açık bize bakıyor.
sonra hadi bişeyler içmeye gidelim diyerek uzaklaştık, kıza sen de kimsin bakışları atarak.
çocuk ne yapmaya çalıştığımızı anladı da bize asılmadı hatta güzel bir dostluğumuz olmuştu kendisiyle.
K: ben senden hoşlanmıyorum bi kere, sen listemde bile yoksun benim
E: liste derken?
K: çıkmayı düşündüğüm kişilerin listesi
E: çıkmayı düşündüğün kişilerin listesini mi yapıyosun sen?
K: evet. bir sorun mu var?
E: yok yok. Umarım ilk tercihine yerleşirsin, ne diyeyim...