tam bir hayal kırıklığı. en son başıma gelişi ise şöyle: kıza öğlen saat 3 sularında çıkma teklifi etmiştim, 1 saat oldu cevap yok, 2 saat oldu cevap yok, artık telefonu elimden ayırmıyorum heran gelicek diye. Saat 6 gibi telefonum titredi, öyle bi sevinmiştim ki, sanırsınız cennetin kapıları bana açıldı. ama tuş kilidini kaldırdığımda karşımda duran manzara beni cennetin kapıları yüzüme kapanmış kadar çok üzmüştü. ve sonuç ne oldu sizce? tabikide kızdan mesaj gelmedi.
çok sık yaşadığım durum o hariç herkes yazıyor a gerçi kimse yazmadığı zamanda ben gelen kutusuna günde 500 kere tıklıyorum belki yazmıştırda ışık bozulmuştur diye. Parmağım kopcak yakında.
içinde bulunmadıkça bakıldığında komedi gibi görünen durumdur.
halbu ki olay öyle değildir.
anlamamız gereken ilk durum ( ki ben hala anlayamadım )
o mesaj, mektup, güvercin gelmeyecek. ( )
belkide bir komedi unsurunun ürünü olup yitip gideceğiz.
bakarsan eğer hisler ile yaşıyor ve hislerimize üzülüyoruz.
mesajı gönderen kişiye küfürler dizmenize sebep olacak durumdur. -çok sık mesaj atmayan- bir kız arkadaşınıza önemli bir şeyler yazmışsınızdır. ondan gelecek mesaj sizi havalara uçurmaya yetecektir. ruh haliniz üzerinde dikey bir etki yapacaktır bu mesaj. beklemeye koyulmuşsunuzdur. derken gelen kutusunun üzerinde 1 simgesi çıkar birden. kalp atışlarınız bu görüntüyle birlikte 5 kat hızlanır. bu heyecanı çok nadir yaşadıysanız, bir daha yaşayamam düşüncesiyle gelen kutusuna basmaya kıyamazsınız. ama merak da doruğa çıkar. karmaşık duygular içinde kıvranırken birden basıverirsiniz butona hiç fark etmeden. mesaj açıldığında -buraya dikkat- gözlerinizi yummuştursunuz. onun mesajını ivedice değil tane tane okumak istersiniz. doya doya! gözlerinizi yavaşça açmaya başlarsınız -sizi bekleyen gıcıklıktan habersiz-
gözlerinizi açtığınızda acı gerçekle yüzleşirsiniz. mesaj, hıyarın birinden gelmiştir. aslında hikaye bundan sonra başlar. bu umut dolu bekleyişin hüsranla sonuçlanması sizi yasa boğduğu gibi bir de tüm hevesinizi bir anda yok eder. artık ne avını pusuda bekleyen aslansınızdır ne de olta atıp bekleyen umutlu kişi: çaresiz, bedbaht bir adamsınızdır artık...