Yeni yaptığım bi kıza isimli kolye alıyodum. Çok eşcinselce. Çağımızın yeni yeni concikleri. Adama “Abi sen ‘Özge’yi paket yap ben geliyom” dedim. Yan taraftan sigara stoklayıp döndüğümde “Özge” paketti. Buluşma koordinatlarımıza geçip oturdum. Hava resmen this is summer! Özge, yüzüne iki beden büyük saçlarıyla belirdi. Görüntü kalitesi iyiydi. Küçük bir oyunla boynuna kolyeyi vurdum...
Kız deli! Neremi öpüceğini şaşırdı. Sonra karıncaklarımızı doyurmak için börgıra saldırı düzenledik. Siparişleri bu veriyo. Kasiyer kıza jest olsun diye göğsünde saplı duran ismini okuyup “Meltem hanım bize iki iks iks” dedi. Kız bağırdı yırtındı, iki tepsi göbek yapıcıyı önümüze serdi ve karşı jest amaçlı “Buyrun Ezgi hanım” dedi boynunu okuyarak! Öf çok b.k! Bi baktım benimkinin kolyesinde cidden “EZGi” yazıyo! Görünce dinden çıktı kız! itti üttü bişeyler yaptı. Tepsideki ‘Big King’le dövdü beni! “Kim bu Ezgiiiii, başkalarına aldığın hediyeleri bana verme işini bu kadar mı büyüttün” diye tepeledi! Şimdi mal sağır kolyeci “Özge”yi “Ezgi” olarak kodlamış desem, okey adam sağır, peki sen kör müsün bakmadın mı diycek. Kolyeye de baya TL yüklemiştik. Mega düşündüm, “Kızım o annemin, sana alınca kıskandı, ona da almıştım karışmış paketler” diye attım! Etraftakiler alkışladı yemin ediyorum! Bu kadar sallanır! Sorularını muson yağmurları şeklinde saydırdı kendileri. “Annenin ismi Ezgi mi” dedi, “45 yaşındaki kadına nası bu kadar uzay çağı ismi koyabilmişler?” inanmadı. Nüfus cüzdanı istedi. “Tamam lan” dedim, “Annemin nüfus cüzdanı yarın sende”. Geçici olarak ayrıldık.
***
Ben şimdi nerden bulcam “Ezgi”li nüfus cüzdanı? Üstelik annem boyutlarında… Hakikaten Ezgi çok yeni bi isim, Türkiye’nin en yaşlı Ezgi’si en fazla 25 yaşındadır. Akrabalarımı taradım yok. Araştırmalarımı feyste sürdürdüm, tıt. Arkadaşlarımın annelerinin isimlerini sorup duruyorum, hır çıkıcak. Ne hallerdeyim…
***
Devrisi gün mazlumane bi şekilde iş çıkışı otobüsüme binmiştim. Yanıma bi kadın oturdu.
Damarları bile güzel. Optik sinirlerim coştu. iki durak sonra da liseli kızlar aracımızı şereflendirdi.
Kızlardan biri bana doğru geliyo, yanındakini de sürükleyerek. E az çok bizim de tipimiz var. Hemen şeklimi düzelttim. “Aaa Ezgi hoca, hocammmm” filan diye kadınla söyleşmeye başladılar…
Hemen beynimde kutlamalar! Eğilip kadının yüzüne baktım, nerdeyse 30 gösteriyodu!
Vücudunu inceledim, annem ebatlarında! Samba i candey! Böyle böyle durumu anlatıyım dedim. Ne de olsa öğretmen. Can. Ama bi baktım çantasının ağzı full açık! Yuppi! Yemin ediyorum yuppi! O ergen öğrencileriyle sohbet ederken cüzdanını çorlayıp bi sonraki durakta kayıplara karıştım.
Bi sağır adam yüzünden ne hallere düşmüştüm. Şu nüfus cüzdanını bi gösteriyim, töbe edicem Allam.
***
Yarınsı gün büyük buluşma… Hiç bişey sölemeden verdim Ezgi hocanın nüfus cüzdanını. Bi kadına baktı, bi bana. “Annem kızlık soyadını kullanıyo aşkitim, babamla ayrılar” diye dip not olarak “soyadı kanunu” sorununu da çözümledim. “Aşkitimmm” diye boynuma atladı! Nası özürler dileniyo. Gidip biraz kahve ürünü aldık. Özürleri kabul ettim. Bi adam öldürmediğim kalmıştı ama ilişkimi kotarmıştım. Görev no iki için Özge’den sıyrılıp cebimdeki kadın cüzdanıyla Ezgi’nin okuluna yardırdım. Öğretmenler odasında elimdeki cüzdanı havaya kaldırınca boynuma atladı! Sevinçten geber! Para vermeye çalışıyo. “N’apabilirim sizin içiiiiin” diye yerlere attı kendini. Dedim kadın git.
***
Aradan haftalar geçti… Hava resmen this is summer! Özge’yle yontulmuş ilişkimizin olağan buluşmasını yaşıyoduk. AVM ortamlarına akış düzenlemiştik… Kendimizi yemeğe vermiş, vizyondaki filmleri emiklemiştik. Eve dönüyoduk. Otobüs durağına saldırdık, bi baktım Özge gözlerini patlak yaptı! Baktığı yere döndüğümde dertten saçlarım döküldü! Ezgi hoca, yani annem, otobüs bekliyo! Yanında da bir adam! “Aaaa annen oğlum tesadüfe bak yaaa” diye yanına koştu bu. Kadına “Merhaba” falan diyo. Ellerim ayaklarım titriyo! Özge bana bakıyo, ben yere, sahte annem bana… “Babanla barışmışlar galiba” diyo bi de zeki. Şansımı denemek istedim. Battı balık yan gider. “Anne n’aber yaa pazardan mı geliyosun. Aaa babamla barıştınız mı” diye boynuna atladım kadının. Görmeyeli baya bombalaşmış annem. Önce biraz höt möt oldu ama sonra çetin kaş göz hareketlerimden durumu algıladı. Babama fazla bulaşmadım. Zaten adam “anne” lafını duyunca üç durak öteye gitti. Ezgi ana rolünü iyi oynadı ve beni kurtardı. Elini sırtıma sokup terime bakıcak nerdeyse. Özge şüphelerinden tamamen arınmıştı.
Ezgi’yse bana borcunu ödemekten memnundu sanırım. Durağın hemen yanında bir adam, isimli kolye satıyodu.