Beş kız olsa hepsinin ağdası tamponu hepsi ortalıkta banyoda asılır. Öğrenci evlerini kontrol ettiğim zaman biliyorum. Bir kısmı çamaşır yıkamaz iç çamaşırı olduğu gibi çöpe atar. Her pisliklerini ortalıkta bırakırlar.
Bunların hepsini apartmanda görevli iken boşalan evlerde gördüm.
Benim öğrenci evim aile evi gibiydi. Ev sürekli temiz, üç çeşit yemek ve düzen akıyordu. Evde iki kişi olmanın güzelliği idi.
Ev arkadaşım bıraksan paçalarından pislik akacak bir kadındı ama ev o haldeyken o da pek cesaret edemiyordu. Pomaktı kendisi ve en çok söylediği söz "tarlaya çomak eve pomak sokmayacaksın." böyle bir beyin fakiriydi.
ailemin evinden daha temizdi, çünkü ev arkadaşım temizlik hastasıydı. Çamaşır suyu kokusu alamazsa pis hissediyordu evi, domestosun mucizelerini öğrenci evinde anladım ben.
bol ağlamalı, bol kahkahalı, bol dedikodulu evdir kız öğrenci evi, bitince de en çok özlenendir. bir yıl sonra giyilen montun cebinden o zamana ait alışveriş listesi çıktığında duygusallaştırandır aynı zamanda.