'hamamda o iş nasıl olacak?' sorusunu getirir aklıma.
hem şöyle de bir şey var. madem bu kadar şüpheliyiz bu durumdan, doktora götür bari.
bir de haydar dümende okuduğum birşey vardı, o geldi aklıma;
haydar abimize soruyor arkadaş, diyor ki 'hocam, kız arkadaşımın zarının yırtık olup olmadığından emin değilim. ne yapmalıyım?
haydar hoca veriyor cevabı inceden; 'şimdi o senin penisinin boyunu merak edip ölçmeye kalktı mı hiç?'
bırak olduğu gibi olsun ama senin olsun derim arkadaş. şüpheye yer bırakma yani.
Aslında sanılanın aksine eski bir aile geleneğidir. Ayrıca bu olay nikahtan hemen sonraki gece yapılır. Nerde okumuştum hatırlamıyorum. Eski aileler gerdek gecesinden hemen sonra çarşafta kan varmı diye kontrol ederler. Bazı yörelerde olayın hemen ardından damat, çarşafı dışarıya asarak tek el ateş eder. Bazı birbirini seven çiftler daha önce ilişki yaşamış olmalarına rağmen evlendiğinde, ailelerini küçük düşürmemek için * vücutlarına kesik atarak çarşafa kan damlatırlar. işte hamam olayı burda devreye girer. Aile, kızı hamama götürüp vücudunu inceler. işte okuduğum yere göre hamam meselesi burdan kalmadır. *
alt beyni gelilmemiş birinin saklı isteklerini anlatan bir fiildir, böylesi bir şahsiyete verilecek öğüt, Nusret Kaya nın kitaplarını okuması olacaktır.IQ su ne kadar yüksek olsa da kadınlarla ilişkisinde yetersiz kalmış bünyenin, merakını cezbeden faaliyetin geceleri rüyalarına girmesi sonucu, kurna başında uyandığı düşünülmektedir.
cinsiyet ayrımının nasıl yapıldıgının kanıtıdır.hamama değil lastikçiye götürün de yama yapsın diyesi gelir insanın.böyle gariplikler hala oluyor ne yazııki günümüz türkiyesinde çok yazık