ekseriyetle erkeklerden kaynaklanan zorluklardır. yoksa kadın olmak çok güzel bir şey.
yok reglmiş yok fiziksel güçsüzlükmüş... geçiniz onları. taş devrinde yaşamıyoruz ki bizon kaldırmamız gereksin.
bir kadın erkeklerin saçma sapan muameleleri ve kendilerini üstün görmeleri olmasa gayet başarılı bir şekilde sürdürüyor hayatını. medeni insanlar gerek her ortama.
bi de böyle yok para kazanmasa da olurmuş, yok nafaka alırmış. iki tane kaşarla karşılaşıp hepsini aynı sanıyorsunuz. parazit gibi yaşamaktansa ölmeyi tercih ederim.
gerçi erkeklerin içinde de var öyle parazit gibi insan kılıklı hayvanlar.
Parasal özgürlük adı altında fabrikalarda çalıştırılıp, sonra en az bi o kadar vakit alan ev işleri, çocukların ihtiyaçları gibi hususlarda evde mesaiye devam etmek.
istisnâsı pek görülmez.
hayatları beleş hala ağlanıyor. bir de buraya uzun uzun yazı yazanlar var.
siz gider efendi erkek yerine paralı piç erkek tercih ederseniz tabi ki aldatılırsınız. bu zaten normal. siz gider bir sarhoşla evlenirseniz dayak yersiniz. siz gider ne idüğü belirsiz, sırf tipine bakıp yakışıklı diye verdiğiniz erkekten de zarar görürsünüz. ondan ağlamanın bir anlamı yok.
çocuk doğurmak, regl zor işler. kabul ediyoruz. fakat hiç düşündünüz mü üç kuruş parayla sabahtan akşama kadar çalışan, evini geçindirmeye uğraşan bir adamın iç sıkıntılarını. ya da sikindirik bir türk kızı ile evlenmek için yıllardır para biriktiren birini. daha başka bir sürü zorluklar var ama siz paradan iyi anladığınız için bu örneği veriyoruz.
ağda yapmak, regl olmak veya çocuk doğurmaktan ibaret değildir. görüyorum ki çoğu kişi bunu böyle sanıyor, bazıları da erkek olmanın daha zor olduğunu söyleyecek kadar ileri gitmiş. efendim erkek çalışıp kazanıyormuş ailesine bakıyormuş, karısı da ağda yaptırıp çocuk doğruyormuş. hangi çağın kafasındasınız merak ediyorum açıkçası. tahmin ettiğim üzere sırf kendi anneleriniz ev hanımı diye bütün kadınları çalışmayıp kocasından ekmek bekliyor mu sanıyorsunuz? öyleyse ben size anlatayım; çalışan bir erkek sadece çalışmak ve para kazanmak zorundadır, çalışan bir kadın ise para kazanmak, kocasına ve çocuklarına bakmak, evinin düzeniyle ilgilenmek, yemek yapmak ve de tüm bunların arasında kendine de bakmak, bakımlı olmak zorundadır. bakımlı olmazsa koca başka kadınlara gidebilir çünkü.
bir de eşinden ayrılmış ve çocuğunu tek başına yetiştiren kadınlar vardır ki bu apayrı bir konu. bana 10 yaşımdan beri annem baktı çalışıp kazanması sayesinde, "aslansın kaplansın diye büyütülen, üstüne bir sürü sorumluluk yüklenen, bunlara rağmen şikayet etmeyen" babam değil.
çocukluktan genç kızlığa adım atarken ilk reglinde sünnet çocuklarına yapılan çalgılı çengili düğünün yapılmaması sonucu hediye piyangosunu kaçırmış olmak.
18 yaşına gelmiş bulunarak söylenebilecek olan çok fazla abartılacak zorlukları olmamasıdır. Her şey gibi bu da abartılıyor olabilir ancak erkek olmakla kıyaslandığında eminim dengeli bir durum ortaya çıkacaktır. Bize yalnızca yaşadığımız diğerine göre daha zor gelir olay bundan ibarettir.
laf ile tacize uğramak.
Geç saate kadar dışarıda duramamak.
Sürekli ne giyeceğine dikkat etmek.
Sürekli dışarıda insanların onları inceleyerek inlemesi.
Sokaklarda rahat bir şekilde dolaşamamak.
Vs vs vs...
şöyle ki:
kendine bakan kız - orospu.
kendine bakmayan kız - bakımsız.
mini etek giyen kız - orospu.
mini etek giymeyen kız - yobaz.
makyaj yapan kız - orospu.
makyaj yapmayan kız - beceriksizliğini gizlemeye çalışan kız.
sigara/alkol içen/kullanan kız - orospu.
sigara/alkol içmeyen/kullanmayan kız - çocuk.
gece dışarı çıkan kız - orospu.
gece dışarı çıkmayan kız - ana kuzusu.
bekarete önem vermeyen kız - orospu, hem de ne orospu.
bekarete önem veren kız - cahil.
edit1: tabi bir de istediği her şeyi yapan, yaptığında kötü sözlere maruz kalmayan, her işi kendisinin yaptığını sanan, "zorluk"tan kastımız olan şeyi ütü, yemek, temizlik, ağda yapmak sanan, dişi sinek görse laf atan, eli sikinde dolaşan ve maalesef türkiyedeki erkek nüfusunun* yüzde en az 15'ini oluşturan *cengaverlerimize katlanmak var.
