hala tokinin üste cami alta avm dikmemesine şaşırılan istanbul boğazındaki yer. olmadı satın bir götü boklu araba, en azından 2-3 yandaş metresine kolye falan alır o parayla.
Bizans imparatorunun bir kızı olur, bu habere çok sevinen imparator kızının doğum gününü ülkesinde bayram ilan eder. Her yıl kızının doğum günü, bayram olarak görkemli törenlerle kutlanır. Bu durumdan mutluluk duyan imparator, çok sevdiği kızının tahta hazırlanmasını, ülkesinin bilginlerinin onu eğitmesini ister. Fakat bilginlerin en yaşlısı olan kahin, imparatora, kızının zehirli bir yılan tarafından onsekiz yaşına basmadan sokularak öleceğini bildirir. Bunun üzerine imparator, denizin ortasında bulunan küçücük adaya bir kule yaptırır ve kızını buraya yerleştirir.
Her gün kızını görmeye giden imparator, onu koruduğundan çok emindir ve böylece yıllar geçer. imparatorun kızı onsekiz yaşına basmak üzeredir ve bir kaç rivayete göre mutlak son farklı gelişmiştir, bunlardan biri; imparator kızına çok sevdiği üzümlerden bir sepet gönderilmesini ister ve üzüm sepetinden çıkan yılan prensesin narin tenine süzülerek zehrini akıtır.
imparator kızının ölümüne çok üzülür, kaderden kaçılamayacağını anlar. Çok sevdiği kızı toprağa gömülür ise yılanların onu rahat bırakmayacağını, onlara yem olacağını düşünerek, prensesin cansız narin bedenini mumyalatıp, uzunlamasına üçgen biçimli sarı pirinçten yaptırdığı bir tabuta koydurur. imparator kızının cansız bedenini saran tabutun Ayasofya'nın yüksek duvarlarından birine, giriş kapısına yerleştirilmesini emreder ve böylece kızının ölüsünün yılanlardan korunacağını düşünür.
bu hikayeden çıkan sonuç, kaderden kaçılamaz. kaderde coronadan ölmek varsa kaçamazsınız. evet.
Çocukluğum salacak'ta geçti.
Yakın zamana kadar kız kulesi'nin önüne kürek çekip denize girerdik alıntının hemen önünde.
Tertemizdir denizi.
Sonra, tur tekneleri, suriyeliler ve arap turistler dolmaya başlayınca, biz de yenilmiş sayıldık.
Yüzmek, kürek çekmek, balkonda keyif yapmak yalan oldu. Bir devir de böylece kapandı.
Hakkında birçok çeşitli rivayet bulunan Türkiye'nin en değerli tarihi yapıtlarından biridir kendisi. Kız kulesi için anlatılan rivayetlerin çoğuna ''kesin yaşanmıştır bu'' vari inanmadığınızı belli edecek şekilde karşılık verseniz de, o kadar güzel ve ilgi çekicidir ki kız kulesi, o rivayetleri bir bir dinletir size. Kim bilir: kaç medeniyete, ne ilginç hikayelere, Dünya'nın türlü sırlarına şahitlik etti. Restore edilmesi ise gerçekten çok güzel bir olay. Kim böyle şahane bir yapıtta, boğaza karşı sevdikleri ile beraber sükunet içinde akşam yemeği yemek istemez ki.. Bir tarafta ayasofya kubbesi, bir tarafta galata kulesi ve bir tarafta kız kulesi. Ne güzel bir şeysin sen istanbul, çok güzelsin.
bir rivayete göre galata kulesi ninesi yaşındaki kız kulesine aşık olur. kız kulesi de galata'nın kendisine olan ilgisini fark eder ancak kavuşmalarının imkansız olduğunu da bilir. bu nedenle çok yüz vermez. aradan yıllar geçer. galata her sabah ilk önce kız kulesine 'günaydın' der, her gece en son ona 'iyi geceler' der. asla vazgeçmez sevdiğinden.
günün birinde halk tarafından 'deli' denilen bir adam galata'nın en üstüne çıkar. hezarfen ahmet çelebi'dir bu deli denilen kişi.
galata bir mektup yazar kız kulesine. mektubu ulaştırması için hezarfen ile konuşur ancak hezarfen mektubun çok ağır olduğu gerekçesiyle reddeder galata'yı. kendisi ise uçmak için günlerce uğraşır fakat hesaplarında hep bir eksik vardır. Günlerce düşünür eksikliği ancak yine de bulamaz. bir gece rüyasında galata'nın ona eksik olan parçayı söylediğini görür. uyandığında ilk işi rüyasında ona söylenen çözümü denemek olur. denemeleri başarılı olur ve iş denemeden halkın gözü önünde uçmaya gelir. hezarfen yine çıkar galata'nın tepesine... galata tekrar ondan mektubu götürmesini ister ve hezarfen gördüğü rüyanın yüzü suyu hürmetine kabul eder aracı olmayı. kesesine mektubu koyup bırakır kendisini boşluğa...
galata'dan üsküdar'a kuş gibi uçuverir. üsküdar'a indiğinde aklına mektup gelir. uçarken ağırlık yapmamış olması ilginçtir. kesesine eli gider bilinçsizce ancak mektup orada değildir. hezarfen boğazın üzerinden geçerken düşürmüştür mektubu. işte bu yüzden galata ve kız kulesi hiç kavuşamazlar. öylece bakışıp dururlar yıllardır.
