bir gün yine bilgisayar başında oturmuş pinekleyerek oyun oynuyorsunuzdur. o esnada babanız arayıp yaptığınızı sorar siz de anlamayacağını tahmin ederek iş arama sitesi oluşturuyorum para kazanacam dersiniz o da iyi bari ordan kendine de iş bulursun deyip krizlere sokar.
hay a.ına koyiyim nerden çıktı bu başıma deyip cevap vermezsiniz fakat soktuğu laf sizi hamile bırakmaya yetmiştir. hemen darlanır ve dışarı çıkarsınız bir sigara yakıp yürürken mahallenin internet kafede takılan çocukları rush atmayın ya s.kicem diye bağırırlarken sizi görüp aa gavat geliyo derler siz de lan bana mı dedi bunlar deyip her ne kadar ufak çocuklar olsalar da yanlarına gidip bir şey demeye niyeyse çekinirsiniz hemen bacaklarınız titrer ya boşver zaten iş yok başa bela almayalım diye geçer gidersiniz.
o esnada az ilerde bir kız görürsünüz kalçaları aynı kız kardeşinize benzemektedir. allah allah deyiip ilerler ve şok edici bir görüntüyle karşı karşıya kalırsınız. kız kardeşiniz hususi lüks bir jipten inmiş, şuh kahkahalarla eve doğru yönelmek üzeredir. noluyo lan deyip gidersiniz o esnada kız kardeşinizin sevgilisi sokağa terlikle çıktığınız ve e5 ışıklar olduğu için sizi cam silen çocuklardan biri zannedip 20 lira verir tamam kardeşim istemiyorum der, siz gene de 20 lirayı hani olayın hengamesinde alıp sinem noluyo lan bu kim keserim seni der. o da sizi yeni sevgilisiyle tanıştırıp abicim bu orkun, şirketi var istersen onun şirketinde işe başlatır seni, çok zengin der.
siz de kendinize yediremeyip hemen yerden bir kaldırım taşı sökerek, arabaya değil de sevgilisi orkun'a vurursunuz. çünkü hapse düşseniz de o borç sizin peşinizi bırakmaz diye düşünürsünüz yine de. çocuğu kaldırım taşıyla ezip, kafasını parçaladıktan sonra bacınızı yürü lan eve diye saçından sürükleyip mahalledeki kuaföre selamın aleyküm deyip girer ve ordan usturayı alıp kardeşinizin boynunu uçurursunuz ve yetiş ya ali alllahhhh diye haykırarak çıkar ve terliklerinize damlayan kanlarla birlikte sahte montunuzun yakasını yukarı çekip karakola gitmeyi planlarsınız.
o esnada ne hikmetse polisler anında olay yerine intikal etmiş, ağzınıza bir tane şaplak atıp sizi yere yatırmış ve ambulanslar eşliğinde gitmeye hazırlanıyorlardır. o esnada babanız arar ve memurdan rica edip telefonu açıp hemen gel bacımın kellesini mahalledeki kuaför var ya heh o hiç gitmediğim ondan alın ve defnedin. namusumuz artık temiz dersiniz o da ben sefaköy'deyim söyle polislere beklesinler der ama polisler beklemez ve siz karakole giderken camdan mahalleli sizi izleyip salak ya, hehe gel neyse bir çay içelim ulan amma mahalle he her gün olay var diye muhabbet eder. sizin ellerde kelepçe, namusunuz temiz, mağrur ve gururlusunuzdur.
karakola yaklaşmışken bir anda metrobüsten inen babanızı görür ve ona her şey bitti, artık gururlan babacım bakışı atarsınız o da size allah belanı versin evdeki tek sigortalıyı da öldürdün senin gibi evladım yok der.