yıllarca vitamin ve mineral değeri bakımından en doğal mamalarla besleyip zeki ve akıllı olsun diyerek el bebek gül bebek büyüttüğünüz, helal sütten başka bir şey emmemesi ve helal inek sütünden yapılmış vanilyalı dondurmalardan başka bir şey yalamaması için canınızı dişinize takarak gayret sarf edip, yurt dışından özel dinleme ve takip cihazları getirtip, bacınızın mahrem bölgelerine koyduğunuz, okul yıllarında her gün onu getirip götürüp pür dikkat üzerine titrediğiniz, işe gitmeden önce arkamdan iş çevirmesin diyerek narin bileklerinden odasındaki kalorifer peteğinin borusuna bisiklet zinciriyle zincirleyip, pencerenin ufak beyaz pilli alarmını kurup, odanın ve en son dairenin kapısını da üzerine sağlam şekilde kitleyip evden çıktığınız kız kardeşinizi; böyle nasıl söylesem, panda dondurma reklamında elinde dondurmayla kıvırıp, erkeklerle aynı külahtan dondurma yalarken görmek ve oracıkta kalp krizi geçirip hayata elim bir şekilde gözleri yummaktır...
kız kardeşiniz meğerse sizden habersiz youtube'den bordo bereli kilit çözme vidyolarından eğitimleri alıp bileklerini çözüp kapıları da açıktan sonra, okuldan böyle maceralı işler karıştırmayı seven samimi bir arkadaşıyla beraber, taksimdeki reklam ajanslarından birine gidip fotosunu falan vermiştir. onlar da kız kardeşinizi beğenip, buyurun bi yalayın bakalım diye dondurmayı yalattıktan sonra "tamam reklamda bu kız yalıcak" diyerek anlaşma yaparlar. çekimler yapılır, dondurmalar bi güzel yalanır ve tüm bunlardan haberiniz bile yoktur.
akşam böyle yorgun argın eve dönüp tv'ye bakarsınız gerçek kesit'in eski bölümleri falan var mı acaba diye, tam kanal kanal gezinirken böyle "önce sağaaa sonra sola sonra da biraz yalaaa" diye kız kardeşiniz pandalarla fingirdeşiyordur. sonra da böyle aynı külahtan erkeğin tekiyle aynı yerden yalayıp, kafa kafaya verip birbirlerine gülümsüyorlardır. kız kardeşinizin dudaklarında böyle dondurma lekeleri beyazdır ama o yaptığı hareket kara bir lekedir aslında...
hemen babanız ölmeden önce size emanet ettiği beylik tabancasını çıkarıp, kız kardeşinizi "hani dilinle yaladın bakimmm hangi dilinle yaladın göster" diye azarlayarak dilini çıkarttırıp mıhlarsınız ve vurduğunuz yerden dil yere düşer. sıcacık dili elinizle 2. kattan çöp konteynerinin oraya sallarsınız ve sokak kedileri toplanıp didiklerler. sonra bi elinizi havaya kaldırıp tam "böyle bi reklamda nası oynarsın sen" diye sorarken mahalleli ne der baskısına dayanamaz ve inme inip felç geçirirsiniz. böyle ağzınız hafiften yamulmuş, hiçbir yeriniz kımıldamıyordur, sadece gözlerinizi oynatıp hmmm hmmm falan yapabiliyorsunuzdur. o dilini kestiğiniz kız kardeşiniz altınızdan alır ve reklamlardan kazandığı paralarla size bakmaya devam eder, ama yine de onu affedemezsiniz. işin kötüsü artık yeni çektiği reklamlarda dili olmadığı için direk dondurmaları ağzına falan sokup daha çirkin bir görüntü sergiliyordur. en sonunda bir gün yeni çektiği reklamlardan birini, siz izleyin diye açık bırakıp gittiği televizyonu izlerken, bacınızı pembe magnum orlando bloom'un kucağında görüp kalp krizi geçirir ve hayata gözlerinizi yumarsınız...
