onun için adam dövülür, millete gider yapılır, okulu basılıp hocalarına ne ayaksınız lan siz şeklinde milli eğitimde görüşürüz hocam diyip millet tehtit edilir. evlenmemelidir ama evleneceği adama yazık olur eğer benim gibi abisi varsa. 17 yaşında ve erkek arkadaşı varsa durumunuz çok kötüdür. ne olursa lsun o sevgili dövülmelidir savunma olarakda ileride üzersen eğer şimdiden ayağını denk al mesajıdır. aslında çok modern biriyimdir ama konu kız kardeşim olunca dayanamıyorum.
ellerinkini bilemem de benimki sevmelere doyamadığımdır. umarım bu entry okumaz. bugün facebook'una yazdığı şeyle ona olan sevgim sekize katlandı. tam da şöyle bir şey:
--spoiler--
simdi sevgili erol kose. hani sen aklinca espri yaptin, yildiz savaslarindan basrol teklifi almis, mr spockin halasini oynamak icin ehehehe dedin ya. mr spock yildiz savaslarinin karakteri degil cicim. ona gore espri yap. ♥
--spoiler--
13 yaşında lan... şimdiki çocuklar harika diye boşuna demiyorlar. aferin porsuk, tam yetiştirdiğim gibisin. ışın kılıcını al ve erol köse'ye saldır.
bi' bebek ki güzeller güzeli. kardeşin diyorlar, oh be sonunda diyorum. nasıl istiyorum, nasıl seviyorum haddi hesabı yok.
binlerce kez aynı kabusu görüyorum belli bi' süre; bi' adam geliyor alıyor onu annemin elinden. içim sıkışarak uyanıyorum. sonra yerinde ve hala uyuyor olduğunu görüyorum, rahatlıyorum.
(her zaman kaybetmekten en çok korktuğum o oldu.)
bi' klişedir tutturmuşlar; büyük çocuk küçüğü kıskanır. anneannem diyor ki: o sonradan geldi kızım, biz seni daha çok seviyoruz. cevap net; onu sevmiyorsan sevme beni de.
(kendimi ve onu asla ayrı düşünmedim.)
onu kıskandığımı hiç hatırlamıyorum. aramızdaki yaş farkının çok olmaması nedeniyle ayrıntılarını kaçırdığım zamanları için üzülüyorum.
(her anı benim için çok kıymetli.)
yıllar çabuk geçiyor. o odasında uyurken yine hayatımda gördüğüm en huzurlu ve melek ifadeyle, ben geçen zamana bi' kez şaşırıyorum. ne kadar büyüdü...
(hala dünyadaki en küçük insan o zannediyorum.)
bi' şey canını yakarsa diye çok korkuyorum. bugün bi' film izlerken ağladı, içim eksildi, neyine ağladın bu filmin yahu dedim sırf ağlamasın artık diye. oralı olmadı yine ağladı. hay allah. bak içim tuhaf oldu yine.
(onun kötü olmasına dayanamıyorum.)
benimki tam bir ergen sözlük. ağız büzüştürüp, kafa eğip fotoğraf çekmeler, göze kalem sürmeler, facebookta saçma saçma iletiler yazmalar falan. sen gittin ben ağlıyorum, ben sevdim sen gittin, sen kaybettin cart curt. ulan 12-13 yaşında bi şeysin bi otur soluklan. ne zaman ağlıyor onu da bilmiyorum. her gün televizyon başında. teallam ya.
başa gelebilecek en büyük felaketlerden biridir. aynı zamanda herkese nasip olmayacak güzeller güzeli, narin varlıklardır. gözünden sakınırsın, sen ağzına geleni söylersin başklası söylerse cinayet sebebi olur.
tek çocuk büyüdüm yıllar sonra bir kız kardeşim oldu. okadar büyüktümki o doğduğunda benim çocuğum olabilirdi o.* şimdi büyüdü ben yüksek lisans öğrencisiyken o daha ilk okulda, açıkcası hiç bişey paylaşmadık o çizdiği şekillerin içini doldurmak için pastel boya isterken ben kuru pastel deniyordum çizimlerim için. sonra büyüdü onun eğitim işi bana kaldı okunacak kitaplar, ödevler, projeler... şişlerden yaptığım dna modelini görmeniz gerekiyordu, şuan da ortalamamız 98,89 bu sapmayı yaratan ise din kültürü ve ahlak bilgisi dersimiz* il genelinde* kitapkurdu olmuş bir belge vermişler. şimdi okullarda kitap anlatıyor. kitaplarımı ablam alıyor demiş. şimdi yarın okula bekleniyorum velilere konuşma yapmak için birde ödül vereceklermiş bana, seçtiğim kitaplar için. yaptığımız şeylerin aldığımız kararların sonucunu görmek mükemmel birşey, özelliklede bir çocuk yetiştirmek, ona kattığınız her şeyde bir dal yeşeriyor içinizde filizleniyor ve güçlüyseniz birazda ayaklarınız yere basıyorsa bunun katbekat fazlasını alıyorsunuz.
kutsaldır. aynı anneden babadan olması şart değildir. sevdiğin bayan arkadaşlarını da kız kardeş olarak görebilmektir delikanlılık.
(bkz: dünya ahiret bacımsın)
Perdelere dolanıp dolanıp defalarca "cee" yapılan insandır. O kadar dönülmüştür ki artık mide de bulanmıştır. Her gülüşü dünyaları vermiştir. Büyümüş artık o abla olmuştur. Her karar onunla verilir. Her yer onunla güzeldir. Her gün onunla anlamlıdır. Yokluğu akla bile getirilemez. Sırdaştır, annedir, babadır, abidir, abladır, kardeştir, arkadaştır. Hayatımın ışığı, kurbağa suratlı yeşil yaratık.
yıllar önce hatıra defteri gizli gizli okunduğunda, "beyaz gelinlikliğinle mutluluklar dilerim." sözleri görüldükçe, bir gün ayrılınması gerektiği fark edilir. sonra bu üzüntüyle o deftere, "hiç evlenmeyeceksin biliyorum ama, yine de eğer evlenirsen, beyaz gelinliğinle mutluluklar dilerim." diye yazılıp, hayat boyunca başka kimseyle paylaşılmak istenmeyen ama yine de mutlu olması istenen küçücük abladır işte bu kişi. haa... çok pis satar o ayrı işte! ama yine de, (dünyalar x on yüz milyon)'dur. ne yapsa ayrı hayranlık konusudur; ne yapsa mükemmeldir. saçını at kuyruğu şeklinde toplamak ondan başka kimseye bu kadar yakışmaz; yeşil saçlı, kırmızı gözlü kardeştir.
şimdi çok uzaklarda, finallere hazırlanandır.
çok didişir, kavga ederdik kardeşimle. hatta açık söyleyeyim özlemedim de. aşağı yukarı 1,5 aydır ailemden hiç kimseyi görmedim. yaşadığım yer onların oturdukları yere uzak. memuriyetin getirileri var.
hafta sonu kalkıp kadıköy'e gitmeye üşenir olmuşum. daha neyin aile ziyaretinden bahsediyorsunuz paşam?
ha kız kardeşimi özlüyorum. ara sıra arıyorum. mesela yarın arayayım, sınavları var; başarı dileklerimi sunayım. sevinir, moral olur.
her şeydir, candır kız kardeş. bir gün yanında olmayacağı fikri bile gözlerini doldurur insanın. odanı, kıyafetlerini, sırlarını, her şeyini paylaştığındır. kahkahalarımın sebebidir. kimseyle paylaşmak istemediğin, zarar görmemesi için elinden geleni yaptığın ilk çocuk gibidir kız kardeş. yerini doldurabilecek tek bir şey bile yoktur.
genelde rezil eder. hayattan soğuma sebebidir. her ne kadar katı olsan da üzüntüsünde dayanamazsın, her ne kadar mesafeyi korusan da en ufak sıkıntısında farkettirmeden çözersin. bir ömür boyun borcudur.