yıllardır damat adaylarını terleten, renkten renge sokan sorudur. efendim işsizliğin yüksek olduğu ülkemiz de bir yerlerini sağlama almış damat adayları bu soruya yer yer kasılarak bile cevap verebilir. fakat işi gücü olmayan, yahut yeterli görülmeyecek bir işte çalışan damat adayları o an şaşkınlıktan bill gates im ben diyip kafayı bile tırlatabilir. bu arada oğlunuz ne iş yapar?
- oğlumuz ne iş yapar?
+ şiropraktörüm efendim.
- güzel güzel. şifotraktör iyidir iyi. ??(bir düşünce alır amcamızı)
- oğlunuz ne iş yapar?
+ duygu doludur benim evladım.
- anlıyorum. peki ne iş yapar?
+ içkisi, kumarı, karı kızı yoktur.
- öhm. anlıyorum. peki işi nedir? ne iş yapar?
+ ağzına sürmemiştir sigarayı.
- efendim oğlunuz işsiz sanırım.
+ çok duyguludur ama.
eğer damat aktör, fotoğrafçı ya da benzeri bir sanatçıysa damatın kaybetmesine sebebiyet verecek sorudur.
çünkü her kaynana ve kayınvalide damadının doktor, mühendis, öğretmen falan olmasını ister.
uslubunca sorulmuşsa yerindedir. fakat birde bunun kabzımal olan modeli vardır, onların ilk üç cümlesinden biridir. karşılığında sen ne iş verecen de denilebilir ki göt anlasın ne konuştuğunu.
kendisine kız istenirken damat adayının en nefret ettiği bu soru, aynı zamanda olay pozitif sonuçlanıp kendisi de kız babası olunca, yaklaşık çeyrek asır sonra eski damat adayı (şimdiki kız babası) tarafından, yeni adaya sorulacak olan sorudur.
ne acı değil mi?