zor bir durumdur. geniş geniş oturayım desen olmaz put yutmuş gibi dursan olmaz. ge kahveyi içmek zorundasın bazı adetlere göre kahveye şeker yerine tuz dökülürmüş. onu tadıcaksın. yüzünü buruşturmadan herkesin içinde içemeye çalışmak. zordur daha ilk adımdan.
çok berbat bir duygudur.
espiri yapamazsınız konuşamazsınız çok gülemezsiniz çok somurtamazsınız kısacası put gibi oturmanızı gerektiren bir durumdur. kız için bu iş daha zordur zira erkek put gibi dururken kız hareket halindedir.
-bu gibi hayır işlerinde şu sözü çok duyarsınız.
+bizim adetimiz derki bizim adetlerimizde şöyle olur,bizim adetimiz şunu ister , bizim adetimizde şunları erkek tarafı alır, bizim adetimiz sizin adetinizin ta mına koyar gibi...
allahın emri peygamberin kavliyle kızınızı altıma alıp deliler gibi çakmak istiyorum diyeceğine allahın emri pevgamberin kavliyle kızını oğluma istiyorum dedirten olay ve kız babası tekelinde olup kız babasının insiyatifine kalmış kız babasının oğlun ne işle uğraşıyor ne kadar kazanıyor askerliğini yaptı mı sorularına maruz kalınacak her erkeğin başına gelecek olan acı gerçek.
ne umduk ne bulduk deyiminin yakışacağı hayırlı bir iş.
efendim veni, vici, vidi vıdı diye bir italyan/roma atasözü var. işte ondan diyorum ben de. her şey oysa ne kadar güzeldi. bir dirhem bir çekirdek giyinip, sinek kaydı sakal tıraşımı bile olmuştum. kravat biraz sıkıyordu ama olsun değerdi. değmez mi biraz cefa madem sonunda sefa? evin ahşap kapısını açtığımda gözleri alev alev yanan bir kız bulacağımı nerden bilebilirdim ki. annem illa tutturmuş oğlum gel bak, sana münasip bi kız var. iyi anne gidip görürüz tamam diye geçiştirmelerime rağmen annecağızım susmak nedir bilmiyor, illa görücekmişim. tabi adetten lokum mokum ne ise yaptırdık. saçları yalatmama rağmen nafile, diken diken sinirden mi heyecandan mı bilmiyorum. genetik galiba. kız kapıyı açtı, açmasıyla beni bir ateş sardı. ıhh tığandım. buyrun efendim geçin hiç rahatsız olmayın içerde çıkartın ayakkabılarınızı. aa olur mu öyle şey dedi annem. yanında getirdiği terlikleri poşetinden çıkartarak bi bana bi kendi önüne koydu. tüylü misafir terlikleri. annemin vazgeçilmezleri. siyah çoraplarım kayar gibi girdi sünnetlik terliklerime.
kıraç ne demiş ooo çayır çimen geze geze ooof, oldum ben bir geveze kızına gönül verdim darılma hanım teyze ooff nenem off. he, ben de gönül verdim diyorum, açıyorum çeneyi başlıyorum konuşmaya. kızınız ne iş yapar ne eder, hangi cafelerde takılır, ev kız mıdır, internet kuşu mudur? cam açar mı yoksa camdan mı bakar, kime bakar. mahalleden göz koyanın gözü çıksın mı? falan filan yok tabi imkân var mı bunları söylemeye annemden sıra gelirse. hem geçerim bir köşeye dinlerim olan biteni, en güzeli. kız getirirse bi kahvesini içerim o kadar.
efendim hoş geldiniz. nasılsınız. iyiyiz çok şükür sizler nasılsınız. bizler de iyiyiz hamd olsun, iş güç işte koşturuyoruz. oğlanlarla uğraşıyoruz. büyükten kurtulduk çok şükür, sıra küçüğe geldi. (eferin kurtul kurtul. bize kız girenin dul çıkacağını söyleki anlasınlar ne mal olduğumu. ehehe.) oğlum sen nasılsın? iyiyim teyzecim. şu dünya kupasında vuvuzela sesi olmasa daha güzel olucaktım. nası? he evet öyle işte iç güveysinden halliceyiz. şimdilik.
efendim kız bayramlıklarını giymiş. mutfakta bir işler çeviriyor. eleven ocean formatına girmeden önce bize sordu, kahvenizi nasıl alırdınız. yok ben almim bana dokunuyo demedim ayıp olur. şeker olsun benimkinde, mümkünse bolca dök, kavanozu içine boca et olur mu? olmaz tabi. orta alim dedim karınca kararınca. tepsi de getirdi kayfelerimiz en son bana verdi nankör kedi. yüzüme doğru baktı tebessüm ederek, ben de gözlerine donmuş bir vaziyette. kaptan güverteden çağrılıyorsunuz. ne? güverte kaptan. ha gelicem. evet, şu hayal dünyasından bir çıkim oraya da gelicem. kafamda karmaşık duygular. iyi kızmış allah için. hmm beni bir düşünce aldı. kızımız dizini kırıp sandalyesine oturdu tepsiyi önüne doğru tutarken. pek de hanım hanımcık canım. var bunun altında bir zırtapozluk da dur bakalım. kahvemden höpürdeterek derin bir fırt çektim içime doğru. yüzümdeki sırıtık birden kayboldu. bu ne lan, kahveee, onu anladık zehir gibi bu ne. içine ne kattınız bunun saygıdeğer matmazel diye sordum. kız tebessüm ederek tuz kattım iyi olmuş mu. hmm güzel güzel çok güzel olmuş. biliyorum altından bir şey çıkacaktı bunun. neden kattın acaba öğreebilir miyim? şaka yapalım dedik. öyle mi ama o şarkının devamı da var. nası yani yaaa.. işerli bombo.. ettik öyle yani yaaa... kızın suratı asıldı. diğerleri de sustu. bana bakıyorlar. bence sen önce bir kahve yapmasını öğren sonra birilerine talip ol. yakıştıramadım ben kaçar. hadi size allah ısmarladık. kız bozuldu. koşarak çıktı salondan. gidiş o gidiş. biz de evimizin yolunu tuttuk. az bişe patavatsızlık ama olsun hikaye bu.
bir kızı çook sevmiştim gitmiştik istemeye
pahalı bir çikolata, bir buket çiçek ile
takım elbiseyi giyip atladık bir taksiye
başladık gitmeye, kızın evine
hoşgeldiniz fasılları, nasılsın ayakları
sordular benim babama, ne iş bu delikanlı
eryamanda evi var mı, kıyak bir arabası
acep mutlu edermi ? bu güzel kızı
...
babam dedi ne evi var ne de bir arabası
çalışmıyor şuan zaten, yoktur fazla parası
ama sevmişlerdir madem, verin artık şu kızı
seveni ayırmanın, çoktur günahı
...
annesi atladı hemen, aşk karın doyurmaz ki
iki çıplak bir hamamda, asla oynayamaz ki
e tribüncüymüş bu, bellidir ki serseri
biz size bu kızı, hiç vermeyiz ki
.
babam dedi benim oğlum ,serseri falan değil
aslan gibi delikanlı, yüreği yerindedir
suç sizde değil sizden , kız isteyenlerdedir
bu iş paradan değil , yürekten gelir
şimdi nemi yapmaktayım, yollara bakmaktayım
elimdeki sigaramla, deplasman yolundayım
boğazım kurudukça, biramı yudumlarım
bana kız wermeyenin, .mina koyayim !
legend texas çocukları matizdir kafaları
başlarında kaan dayı yoktur hiç korkuları
ölüm gelse ayıramaz bu delikanlıları
almışlardır damardan birkez armayı
-kanka ben şu kızı gördüm beğendim.
+vayy aile mi kurmak istiyorsun?
-hayır.
+o zaman tek gecelik bişey istiyorsun tadına bakıp bırakıcan.
-hayır.
+pezevenk olucan bunuda sermaye yapıcan.
-hayır.
+bialder bu kıza gerçekten ihtiyacın var mı?
-hayır sadece istiyorum.
efendim bugün halamın oğlu vesilesiyle tecrübe etmiş olduğum olaydır. üniversitede tanışıp sevmişler birbirlerini, okullar bitti tabi bizim kuzen geldi ankaraya, kız memleketi boluya döndü. e küçük yer isteyeni çok olunca henüz evlenmelerine varken söz yapmak istemişler. e haber salındı her yerlere, giyindik kuşandık gittik bolulara. kız istendi, babası verdi, yüzükler takıldı, dualar okundu, fotoğraflar çekindi, pastalar börekler yendi çaylar içildi herkes evine dağıldı...
garip bir olay. hiç tanımadığın, farklı bir memleketten, başka adetleri bambaşka huyları olan insanlarla gidip zönk diye akraba oluveriyosun. gerçekten ilginç ve adapte olması zor bir olaymış. kız tarafı oğlan tarafının bişeyini beğenmiyor o ne öyle diyor, oğlan tarafı kız tarafının bir şeyini beğenmiyor bu seferde o diyor ki aa bu da neymiş olur mu öyle şey... ama her iki tarafta bazı şeylerin hatırına ufak tefek şeylere ses etmiyor oturuyosunuz öylece.
*Talipp: *
Evlatlarımız net üzerinden tanışmış, kaynaşmışlar. Bize de vazifemizi
yapmak
düşüyor. Allah'ın emri Peygamber'in kavliyle Oğlumuz ÇılgınDamat'a
kızımız
BirEvinBirKızı'nı istiyoruz.
*KızEvy:*
Evet beyefendi. Sizin de belirttiğiniz gibi evlatlarımız anlaşmışlar.
Eh o
zaman bizlere de hayırlısını dilemek düşer.
*Oğlananası:*
Müsaitseniz eğer gelecek ay aile içinde bir nişan yapalım diyoruz.
*Kaynana34:*
Bekleriz efendim. Biz nişan için gerekli hazırlıkları yaparız.
istanbul'da
kalacak yeriniz yoksa biz ağırlayabiliriz.
*Oğlananası:*
Yok. Zahmet vermeyelim. Çok kalamayız zaten. Dayımın oğlu var.
Bostancı'da
oturuyorlar.
*Kaynana34:*
Ayol ne zahmeti? Aşk olsun. Akraba olacağız sonuçta. Hem Bostancı çok
uzak.
Biz Avcılar'dayız. Yollarda perişan olursunuz. Yerimiz müsait.
an itibariyle, akla olur olmadık şarkıları getiren ritüel.
"biraz sonra kız istemeye götürecekler beni,
biraz sonra dalımdan koparıp nişanlayacaklar beni
...
içkimi, sigaramı, kumarımı,
ve bekarlığımı bıraktığım sevgili dostlar
hoşçakalın, hoşçakalın..."
saçma da olsa gelenekçi aile büyüklerini mutlu etmek adına yapılan bir ritüeldir. kendilerininde söylediği gibi 'geçnler birbirini görüp beğenmiş' ise siz daha neyi alıp veriyorsunuz efendim.
Kız alıyorsanız iyi ama veriyorsanız kötü olan hadisedir.
Vermek almak nedir ya?
Kaynananın şu lafı beni çileden çıkarmaya yetmiştir;
-"Kızı almaya geldik"
Ben babamın yerinde olsam "nah" derdim.