erkekler için cehennem azabı tadından olan banyolardır.
farz edin ki bir kız arkadaşınızın evinde konaklamışsınız ve banyoyu/duşu kullanmanız gerekti. ( sapıkça düşünmeyin konumuz o değil. ) işte banyoya girdikten sonra azap başlıyor.
her yerde süsler ciciler biciler, bir şaşaa bir debdebe, efendime söyleyeyim bir ışıltı, bir göz kamaşması. zannedersiniz ki orada yıkanmaktan başka her türlü etkinlik yapılıyor.
lavabonun sağında solunda ya da çamaşır makinesinin üzerinde envai çeşit tokalar, ilginç süsler, güzellik sabunları, ped paketleri ve de irili ufaklı plastik ve cam şişeler.
o şişelerden birini ya da birkaçını kullanarak yıkanabileceğinizin farkına vardınız. ama neyin ne işe yaradığı hiç belli değil. hadi bazıları oje bazıları parfüm bazıları da deodorant şişeleri, onları elediniz varsayalım. türlü türlü şampuanlar, losyonlar, duş jelleri, spreyler, kremler v.b. şeyler de var orada. onlardan doğru olanları seçmek neredeyse yedi bilinmeyenli denklemi çözmek kadar zor. bir sürü şişe. kimisi saça sürülüyor gibi, kimisi vücuda, kimisi çok affedersiniz kıça sürülecek bir şeye benziyor. bazılarının da nereye ne yapılacağı ise hiç belli değil.
bana kalırsa kız evinde misafirliğe giderken şampuanınızı, duş jelinizi yanınızda götürün. maazallah bunların hangisi ne işe yarıyor? diye düşünmekten helak olursunuz. işin ucunda tüy dökücü kremle yıkanıp kel kalmak da var, evlerden ırak.
