arkalarından kıro dediğimiz insanlardan birisi en arka koltukta oturmuş, yanında ki adamla çarşamba pazarında domatesin kilosu 3 lira gibi derin konulara girmişlerdi. * kıronun önünde ki koltukta bir kız vardı, yanında da bir kadın. kız bebek yüzlü, bakmaya bile kıyılamayacak tamamen objektif bir güzelliğe sahipti. kızın yanında ki kadın minibüsten inince kıro kızın yanına geçti. heralde iş arkadaşıdır dedim, sineye çektim. ama birazdan sarılınca anladım ki ya sevgili ya da karı-koca bunlar. aynı anda kızın alman, kıronun almancı olduğunu öğrendim konuşmalarından. bu arada kıro diyorum ama genel kabul görmüş bir kıro kendisi. ben bu safhada yüzümü elimle kapatmıştım. biraz sonra kendine gel guapo dedim. ellerimi yüzümden çektim. kıro su içiyordu o sıra. suyunu bitirdi ve tüm hayvanlığı ile o bebek gibi alman kızın suratına yanaşıp, hemde minibüsün içinde, öyle bir geğirdi ki...o anda içimden kızı kolundan çekip "bacım biz bunlara burda kıro deriz, beri gel" demek geldi. kız tiksindiğini gösterir bir hareket yaptı. sonra yine sarmaş dolaş...
bari minibüste yapmasaydın be kıro...
çok hayvansın kıro...
eğer sevgililer arasında bir mizah bağı varsa kızın yarılmasıyla sonuçlanacak olan,yarm saat sonra herşeyin romantikleşmesinin de muhtemel olacağı hadise,olay..
öncesinde sevgiliye uzatılan bir parmak çekdirildiyse insanı 80'lerin sonuna 90'ların başına götüren olaydır. yemekte ne yendiği iğrençliğin dozunda etkili olur. *