başına gelmeyen, benim gibileri için bir an gözlerini dolduracak bir kaç dakika sonra da hatırlanmayacak fakat başına gelen içinse bir ömür boyunca yarım yaşamalarına neden olacak lanet durumdur.
erkek arkadaşın ölmesi ile aynıdır. dağıtır. kabul edemezsin. kendi kendine sorduğun tek soru " neden o " olur ve cevabı bulamazsın. sonra içinden derinden sessiz çığlıklar atmanın ne demek olduğunu öğrenirsin ve o çığlıklar hiç bitmez...!!!!
sadece bir dönem üzüntü vericek olaydır. sevgilisi ölen insan ilerleyen süreçte yeni sevgili bulur. evlenir, çoluk çoçuğa karışır, hayatına mutlu mesut devam eder. ölen öldüğüyle kalır.
ölen öldüğüyle kalır diyen yazar kardeşime bir çift sözüm var.
cık, kalmıyor.
yemin ederim en az iki geceden birinde o solmuş bedeni kucaklayıp, beni bırakamazsın, hani biz birlikte yaşayıp birlikte ölecektik diyorum.
söylesene şimdi hangimiz daha çok ölmüş?
o mu, ben mi?
Mahalleden Arkadaşımdı dilara. Anne isveç, Baba Türk'tü. Velhasıl Çocuktuk 90ların henüz başıydı. Ace Of Base Çıkmış, isveç'ten Bana Kasetini Getirmişti. All That She Wants ! Diye Bağırıyorduk sokakta. Şarkıcılık falan oynuyorduk. onlara gidip nesquick içiyor, isveç çikolatası yiyorduk. Anne kafa kadındı. dilara Bir gün bizde kalsana dedi Bende Babama 'Dilaralarda kalayım mı baba' diye sorduğumda yok aq daha neler minvalinde bir cevap almıştım. Gariptir ki hiç inceden bile hallenmiyordum kızcağıza arkadaşımdı bildiğin. Erkeklerle maç yaparken dilara saniyede yanımda bitip, maça dahil olmaya çalışırdı. bir iki bir iki kaleciliğe alıştırdım dilarayı. üst baş sersefil kan ter maç yapıyorduk yazın. bayaa bayaa kaleci olmuştu dilara. maçtan sonra çocuklarla ali bakkala gidip fruko gazoz içiyorduk. dilara şapşal şapşal suratıma gülüp pis elleri ile kirli suratına yapışmış saçlarını düzeltirdi. bir gün bütün mahalle duvarın üzerinde mal mal otururken, dilara aşağı düşmüştü. koşup kaldırıp sırtlanıp yürütmüştüm. Sonra çocukca aksiyonlarla dolu bu tip yazlar geldi geçti. dilara eğitim için isveç'e gitti. ben memlekette tektabanca kaldım hemen bi manita yaptım. sonra terk ettim sonra bi manita daha onuda şutladım sonra bi tane daha. Dilara Türkiyeye döndü 90 ların sonuydu. bir iki buluşup moda-kadıköy paralelinde turladık takıldık, içtik sıçtık tadı yoktu. ama ne dilaranın nede benim. Sonra Dilara Yine isveç'e gitti. Ben Yine Bir Manita Yaptım bu kez tutkulu bir beraberlik yaşadığım bir manitaydı. çokca uzun sürdü. Sonra Dilara Tekrar Vatan'a Döndü. Bir gün Fener'e indik içtik takıldık yürüdük. marinada uzun uzun eskiyi konuştuk. Sonra bana sevgilimi sordu bende it gibi köpek gibi iyi canım deyip geçiştirdim. daha da ileri saatlerde neden dilaraya sevgilim eda'yı geçiştirdiğimi düşündüm içimden...fenerbahçe parkında çimlere oturduk. o son yazdı. 1999 yazıydı. Sonrasında herşey boka saracaktı. o yaz sonun başlangıcı, milletin götünü yırta yırta millenium beklediği seneydi. Dilara isveç'e dönecek, ve uzun bir süre orada kalacaktı. Bir veda yazıydı. herkese veda edeceğim bir yazdı. Sonra Dilara birden 'BENiM SENi ÇOK SEVDiĞiM GiBi SENDE ONU ÇOK SEV' dedi. şaşırdım, ağzım kurudu, aptalladım. ace of base'den nesquick'e, ordan kaleciliğe uzanan süre zarfında aslında herşeyi benim gibi boktan biri için sadece bana hep aşık ve bana hep değer verdiği için yaptığını söyledi. yoksa kim sikerdi kaleciliği onu bunu. doğruydu o kadar doğruydu ki gözleri... afallamış hissettim bildiğin dilenci gibiydim karşısında. bir insan karşılıksız ne kadar sevebilir birini diye düşündüm. kaç sene, kaç ay... korkunçtu, manyakça bir gerçekti. sonra sarıldım kokladım dilarayı. hala yüzü gözü pis çamurlu top kokuyordu. elleri nesquick. Öptüm ellerini. Sonra kalkıp eve yürüdük dilara gitti. Ben istanbul'da kaldım yine. Sonra Eda Beni Terk etti. Bende iki bira alıp evde içtim sonra hep içtim. sonra deprem oldu. kuzenimi tatile giderken öptüğüm o son öpücükle uğurladım toprağa. Sonra Dilara Türkiye'ye Döndü. Şaşkınbakkal Sahili ışıklarından karşıya geçerken bir otomobilin çarpması sonucu yaralandı benim kuzum. olay yerinden, çamurlu elleri ve yüzü ile hızlıca uzaklaştı. hastaneye bile gitmeyi reddetti. eve gelip uyumak istediğini söyleyen dilara, hiç kimseye bir şey çaktırmadan usulca gül kokulu yatağına uzanıp yorganı üzerine çekti ve bir daha hiç uyanmadı. ve ben yanına usulca sokulup sıcak bedenine sarılıp ona usulca all that she wants ı söyleyemedim.
