kız arkadaşın evine giderken kuzenlere rastlamak

entry1 galeri0
    1.
  1. tüm planları ve tüm hayalleri alt üst eden durumdur. alt:1.50 üst:1.85.

    lise 1 den beri tanıştığım biri vardı. okulun en popüleri olmasa da gideri olanlarda ilk 10 a girerdi valla. bende okulda tanınan, sevilen her etkinlikte yer alan bir çocuktum. bu beni görmüş beğenmiş. ama türk kezbanlığının verdiği yetkiye dayanarak ilk mesajı benim atmamı beklemiş. bende öyle bir şey yapan insan olmadığım için bizim ilişkimiz lise 3 e kadar uzadı. en son mesaj attı.

    -barney nağber?
    +iyi senden naber? de sen kimsin...
    -benim ya tanımadın mı? aa aaaa
    +kusura bakma bacım çıkartamadım.
    -aşk olsun sana barney. benim ya ben, *****
    +ha baştan desene ya...

    işte böyle uzadı konuşma. lise dönemi aşk işte. ne kadar heyecanlı olabilir ki...

    biz çıkar gibi olduk. fakat sevgililiğin gerekliliğini yerine getirebilecek biri olmadığına karar verip ayrıldım. o da bir şey demedi. almıştı hevesini galiba.

    lise bitti. epey süre geçti aradan.

    bir gün evde oturuyorum bi mesaj geldi. tanınmayan numaradandı mesaj. açtım mesajı. ''nağber barney? epeydir görüşemiyoruz... istersen bize gelde bir kahvemi iç'' yazıyordu mesajda. ben tabi şoka girdim. uzun zamandır bir kızdan veya işletmek için bile olsa böyle bir mesaj almamıştım. ''kimsin lağn sen'' diye mesaj attım. hani belki işleten biri olursa yumuşak davranmayayım dedim. cevap geldi ''bak gene tanımadın beni.s.s eski kız arkadaşın ***** vardı ya... hatırladın mı?'' yazmıştı. ulan ne yapsam bilemedim. evine gidip kahve içsem kahveyle kalmaz iş kötü yerlere gidebilirdi. neyse gene de kırmayayım seni deyip gidiyordum evlerine.

    bursa' da halam var. 8 tane çocuğu var onunda. sülalenin kuzen ihtiyacının %21 ini oradan karşılıyoruz sağolsunlar. bunlar bi ara toplanıp memlekete geleceklerdi. buyursunlar gelsinler...

    ben evden çıktım. gidiyorum bizim kızın evine. sözde bir kahve içip dönücem ama ikimizde biliyorduk öyle olmayacağını. yoldayım, eve varmama 50 metre ya var ya yok. ordan karavan tipi bi arabadan biri ''hoop barneyyy!! şşşttt oğluuum'' diye seslendi. dedim noluyo lan. meğerse kuzenlerim doluşmuş 7-8 kişi. atlamışlar karavana gelmişler buraya. tamda bugünü bulmuşlar gelmek için.

    en büyüğü 42, en küçüğü 26 yaşında kuzenlerimin. ''beni nereden tanıdınız abi ya ehehe'' diye şakayla karışık sitem ettim kuzenlere. ''facebooktan oğlum. boy boy fotoğrafların var maşallah''demez mi... beynime kan gitmedi amk. işte o an içimden mark zuckerberg' inde, onun o beyaz merinos tipli köpeğininde kaynatasından başlayıp mezar taşından çıkmak geldi ama yok yapamadım. hayatımda ilk kez gördüğüm kuzenlerimdi sonuçta.

    geçtik eve ''abi ya geldiniz ama bende tam dağların eteğinde yamaç paraşütü yapmaya gidiyordum ehehe'' dedim. nasıl bir ortamda yetiştiyse artık anlamadı beni. ''aaa gerçekten öyle yerler var mı buralarda barney? toplanıp gidelim bizde hep beraber'' dedi. sövsem ayıp olacak sövemiyorum. ''boşver abi'' deyip geçiştirdim. bir de niye her cümlenin sonuna ismimi koyuyordu anlayamadım. facebookta sürekli profilimde mi geziyordu ne yapıyordu amk.

    kız da beni beklemiş tabi...

    mesaj attı. ''gelmeyeceğini biliyordum zaten barney! sen böyle birisin işte. söz verip tutmuyorsun'' yazdı. hay amk ben böyle işin dedim o gün... kuzenlerim bir gün daha geç gelse mercimekli köfteniz şimdiye hazırdı valla.

    o kız da bi yerlerden bunu okuyorsa tekrar mesaj atabilir. bu sefer siktiri ben çekeceğim ama.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük