aklı başına gelen erkeğin yapacağı iştir. en pahalı yemek olsa olsa et sotedir, o da 3 ytl den çok değildir. yanında pilav yer, ilaveten ayran içerse 5 ytl olur. birde üstüne kemalpaşa yerse, 7 ytl ye mutlu mesut lokantadan kalkılır. ayrıca sevgilinin suratındaki o şaşkın, memnuniyetsiz ifadeyi görmek paha biçilmezdir.
gözü yükseklerde ve onun kucağından bunun kucağına zıplamaya meraklı olmayan kız arkadaşın gayet doğal karşılayacağı eylem. sevgiliyle gidilen her yer cennettir.
çok doğal bir durumdur. çok güzel yemek yapan esnaf lokantaları vardır. mesela meşhur bir köftesi, kuru fasülye pilavı, ne bileyim etli pidesi, iskenderi falan filan. taa üşenmeyip şehrin sanayi bölgelerine bile yemek yemeğe gelen çiftler gördüm. ayrıca kimse kıza öyle pilav üstü yiyecek gibi bakmaz. hayvanca kesenler olabilir tek tük. ama nerede kesmez ki zaten bir dişi gördüğünde o tipler ?
kız arkadaşı da kendisi gibi yemeğe düşkünse böyle bir lezzetten mağrum kalmasını istemeyen erkektir. zira çoğu yerde bulamayacağınız tadlardır bunlar.
kızın verecek olduğu en büyük şeylerden biridir, sınavlardan. severse ne ala, sevmezse eyvalla. ama karşınızda da * arkadaşınız rıza ayarında bir kız istemezsiniz. o yüzden arada "aşkım bak bunun da bir romantizmi bir ruhu var" ayarı verirsiniz. her türlü gider.
-mahmut beni getire getire burayamı getirdin
-hayatım bi kerede farklı lezzetler deneyelim. ne yersin kuru pilav söyliyeyim mi
-hayır
-o zaman az kuru az pilav ye
ilk günden yapılmış hareketse; er kişinin sınıfta kalacağı kesindir. ilişkinin ilerleyen dönemleri için ise normaldir. malum hayat home store, midpoint, house cafe'den ibaret değildir.
kız arkadaşı tarafından esnaf lokantasına götürülmüş biri olarak diyebilirim ki, romantizmin hası, masadaki mumda değil, çanaktaki yemektedir. amaç doymaksa esnaf lokantası, lak lak ise başka yer. ama lak lak bir yere kadardır.