bir yerde okuduğuma göre;
kadın erkek git gide birbirine benzeyecek,
insanlar hep aynı şeylerden giyecek,
zina artacak,
yeryüzünün her yanı binalarla dolacak,
anne babaya saygı kalmayacak,vb.
okuduktan sonra galiba kıyamet çok yakında diye düşünmeme sebebiyet vermiştir.
1.Hayır, kalkış (kıyamet) gününe and ederim.
2.Ve yine hayır; kendini kınayıp duran nefse de and ederim.
3.insan, onun kemiklerini Bizim kesin olarak biraraya getirmeyeceğimizi mi sanıyor?
4.Evet; onun parmak uçlarını dahi derleyip-(yeniden) düzene koymaya güç yetirenleriz.
5.Ancak insan, önündeki (sonsuz geleceği)ni de 'fücurla sürdürmek ister.'
6."Kıyamet günü ne zamanmış" diye sorar.
7.Ama göz 'kamaşıp da kaydığı,'
8.Ay karardığı,
9.Güneş ve ay birleştirildiği zaman;
10.insan o gün: "Kaçış nereye?" der.
11.Hayır, sığınacak herhangi bir yer yok.
12.O gün, 'sonunda varılıp karar kılınacak yer (müstakar)' yalnızca Rabbinin katıdır.
13.insana o gün, önceden takdim ettikleri ve erteledikleri şeylerle haber verilir.
14.Hayır; insan, kendi nefsine karşı bir basirettir.
15.Kendi mazeretlerini ortaya atsa bile.
16.Onu (Kur'an'ı, kavrayıp belletmek için) aceleye kapılıp dilini onunla hareket ettirip-durma.
17.Şüphesiz, onu (kalbinde) toplamak ve onu (sana) okutmak Bize ait (bir iş)tir.
18.Şu halde, Biz onu okuduğumuz zaman, sen de onun okunuşunu izle.
19.Sonra muhakkak onu açıklamak Bize ait (bir iş)tir.
20.Hayır; siz çarçabuk geçmekte olanı (dünyayı) seviyorsunuz.
21.Ve ahireti terk edip-bırakıyorsunuz.
22.O gün yüzler ışıl ışıl parlar.
23.Rablerine bakıp-durur.
24.O gün, öyle yüzler vardır ki kararmış-ekşimiştir.
25.Kendisine, beli büken işlerin yapılacağını anlamaktadır.
26.Hayır; can, köprücük kemiğine gelip dayandığı zaman,
27."Son müdahaleyi yapacak kim" denir.
28.Artık gerçekten, kendisi de bir ayrılık olduğunu anlamıştır.
29.(Ölüm korkusundan) Ayaklar birbirine dolaştığında;
30.O gün sevk, yalnızca Rabbinedir.
31.Fakat o, ne doğrulamış ne de namaz kılmıştı.
32.Ancak o, yalanlamış ve yüz çevirmişti.
33.Sonra çalım satarak yakınlarına gitmişti.
34.Sen buna müstahaksın, dahasına müstahaksın.
35.Yine müstahaksın, dahasına da müstahaksın.
36.insan, 'kendi başına ve sorumsuz' bırakılacağını mı sanıyor?
37.Kendisi, akıtılan meniden bir damla su değil miydi?
38.Sonra bir alak (embriyo) oldu, derken (Allah, onu) yarattı ve bir 'düzen içinde biçim verdi.'
39. Böylece ondan, erkek ve dişi olmak üzere çift kıldı.
40.(Öyleyse Allah,) Ölüleri diriltmeye güç yetiren değil midir?
iki cesit kiyamet alameti vardir bunlardan birisi büyük alametler digeri ise kücük alametler olarak bilinir. hepsini siralamak gerekirse ;
küçük alâmetler
insanların bina yapmakta birbiriyle yarışmaları.
insanların ölümü temenni etmeleri .
câriyenin efendisini doğurması.
fırat nehrinin sularının çekilerek, nehir yatağından altın çıkması .
ikisi de hak iddiasında bulunan iki büyük islâm ordusunun birbiriyle savaşması .
islâmî ilimlerin ortadan kalkması, cehaletin artması .
depremlerin çoğalması .
cinâyetlerin çoğalması, fitnelerin zuhur etmesi .
yahudilerle müslümanların savaşmaları, müslümanların yahudileri öldürmesi .
zinanın açıkça işlenmesi, içki tüketiminin artması, kadınların çoğalıp erkeklerin zalması.
namaz büyük bir yük ve külfet sayılacak.
kadınların saltanat devri başlayacak.
büyük alâmetler
deccal'in ortaya çıkışı .
duhan'ın çıkışı: duman anlamına gelir. kıyamet kopmadan önce bütün dünyayı saracak. " o halde, semanın apaşikar bir duman getireceği günü gözetle" (duhan suresi : 10)
dabbetü'l-arz'ın çıkışı .
güneşin batıdan doğması .
hazreti isa (a.s)'ın inmesi .
ye'cûc ve me'cûc'ün çıkışı .
yemen'den çıkacak olan büyük bir ateşin insanları önüne katarak sürmesi.
mehdî'nin çıkması .
mehdi'nin gelisi.
kücük kiyametlerin hepsi gerceklesmistir.
--spoiler--
katil neden oldürdügünü , makdül neden öldürüldügünü bilmedigi zaman .
bebeğini emziren anne evladını kucağından attıgı zaman.
--spoiler--
Kuran'da "kıyamet saati"nin geleceği haberinin yanı sıra, o zaman yaşanacak olaylar da tüm aşamalarıyla ayrıntılı olarak tasvir edilmiştir: "Gök yarılıpparçalandığı zaman", "Denizler tutuşturulduğu zaman", "Dağlar kökünden sökülüp savrulduğu zaman", "Güneş köreltildiği zaman" insanların bu dehşet verici felaket karşısındaki korkuları, panikleri ve şaşkınlıkları da ayetlerde detaylı olarak anlatılmış, kaçacak veya saklanacak herhangi bir yer bulamayacakları vurgulanmıştır. Bunlardan çıkaracağımız sonuç, hiç şüphesiz kıyametin kainatın tarihinde benzeri yaşanmayan çok büyük bir felaket olacağıdır.