hayat boyunca en az 26 kez ''bonus'' damgası yemektir. *
ismi hatırlanılmadığında ''kıvırcık'' gibi bir sıfatla anılmaktır, hitap edilmektir ve kimi zaman da bonus.
ayrıca kıvırcık saçlı olanlar arasında olup da ''sinüzit''ten muzdarip olmayan da yok denilecek kadar azdır galiba. *
he bu arada balta girmeyen ormanlar gibidir, tarak girmez.
yıkanmadan asla taranmaz. zaten tararsanız kıvırcıklığı bozulur, böyle tel tel olur.
şampuanlar keçe gibi yapar saçınızı. öyle elidor efendime söyleyeyim pantene falan kar etmez. bitkisel şampuan kullanmak zorundasınız yumuşak olması için.
(öyle yumuşacık yapan piyasa şampuanı varsa bana mesaj atın gençler.)
insanlar ilgi duyar saçınıza. hele ki kıvırcıklığı güzelse yapılmış zannederler. bazıları abartır 'inanmıyorraammm' der. bunları dövün.
fön çekilince öyle dayanmaz efendim. sabah yapsan akşamına gider o.
kıvırcık saç kuru olur. iyi bir bakım kremi vs vs gerektirir. bu da para demek oluyur biliyunnu.
öyle saçınızı düzeltmeden çıkamazsınız dışarı. düz saç olsa iki dakkada yaparsın ama kıvırcık saç inatçı olur. nal der mıh hiç demez müdürüm afedersin.
Banyodan çıktığın an birbirine giren saç tellerini bir türlü tarayamayıp isyan çıkartmaktır.
Fön çektiğin zaman sadece bir gün kullanabilmektir.
Her sabah yataktan kalktığında en az on dakikanı saçlarını açmakla geçirmektir.
Kendiliğinden bir sürü bukle haline gelmesi ve onları savurmak ise ; paha biçilemez...